Baştan Çıkarma Oyunları


– Yatağınızın başucunda duran lambanın ampülü bitmedi mi hala? Bitti bitti, siz şimdi onun yerine kırmızı bir ampül takın. O gece olanlara inanamayacaksınız.

– Değişiklik yapın ve bir gün yatak odanızın sınırları dışında örneğin salondaki büyük koltukta sevişin. Bu küçük değişiklik cinsel hayatınızda büyük heyecanlara yelken açmanızı sağlayacak.

– Bir gece beyaz gömleklerinden birini giyin. Burada onu çılgına çevirecek olan nokta içinize hiçbir şey giymemeniz.

– Sabah uyandınız. Hemen onun kulağına eğilip ‘Çok muzur” bir rüya gördüğünüzü söyleyin. Eğer sizden anlatmanızı isterse, sözlere dökmek yerine rüyanızda gördüklerinizi uygulayarak vücut dilinizi kullanın.

– Bir akşam egzotik parfümler sürün ve saçınıza güzel kokulu bir çiçek takın. Hawai adalarından gelen bu esintiye hangi erkek ‘hayır” diyebilir?

– Uyuduktan sonra traş takımının bulunduğu çantaya üzerinde ‘Bana ne zaman dokunsan heyecandan ölüyorum” yazan bir not bırakın. Sabah o seksi notu bulduğunda işe gitmekten vazgeçebilir, ne dersiniz?

– Yeniliklere açık olun. Bir gece odadaki tüm ışıkları açın ve onunla göz teması kurarak sevgilinizle/eşinizle sevişin. Bu tarz cinsel hayatınıza farklı bir soluk getirecektir.

– İçinde çikolata sosu, bal, pudra şekeri ve krema gibi tatlı yiyeceklerin bulunduğu bir alışveriş listesi hazırlayın ve ondan sizin yerinize markete gitmesini isteyin. Marketteyken cep telefonundan onu arayarak o an almakta olduğu malzemeyle neler yapmayı planladığınızı söyleyin. Telefonu kapadıktan sonra yanınıza koşmak için sabırsızlanacağından emin olun.

– Bir akşam TV izlemek yerine striptiz monopol oynamayı teklif edin.

– Onun kullandığı parfümü boynunuza ve kasıklarınıza sürün. Tüm gün onun kokusunu alarak deliye döneceksiniz.

– Büyük bir şekeri boynunuza asın ve o akşamın spesiyal tatlısının boynunuzdaki şeker olduğunu söyleyin.

– Yatağa girmeden önce seksi bir dansa ne dersiniz?

– Bir gece eve geldiğinde ne kadar istekli olduğunuzu ona gösterin. O akşam şimdiye kadar yaşadığınız en hızlı ama aynı zamanda da en heyecanlı seksi yaşayacaksınız.

– İpleri ele almanın zamanı geldi. Ellerini ipek bir şalla arkadan bağlayın ve parmak uçlarınızla ona yumuşak dokunuşlarla temas edin. Arada bir saçını çekerek size bakmasını sağlayın. Size baksın ki gecenin tek hakiminin kim olduğunu görsün.

– Akşam yemeğinden sonra tatlı olarak egzotik meyveler getirin ve yerken sularının boynunuzdan aşağılara akmasına engel olmayın. Karşınızda onları temizleyecek birileri var öyle değil mi?

– Bir akşam ikinizin de görmeyi çok istediği bir filmi kiralayın. Koltuğa yerleşin ve onun iç çamaşırı giymemiş olduğunuzu fark etmesini sağlayın. Belki de bu ona filmden daha çekici gelir.

– Sen, ben, yatak odasında, saat 10”da yazarak cep telefonuna mesaj çekin. Sizi hemen arayacağı için daha egzotik bir ortam yaratmak adına telefonunuzu da kapatın. Bırakın bütün gün gece olacakları düşünsün.

– Pamuklu çarşafları saten çarşaflarla değiştirmeye ne dersiniz?

-İşe giderken ona ateşli bir öpücük verirseniz tüm gün o öpücüğün etkisinde kalacağına emin olun.

Kadınlar hoşlandıklarını nasıl belli ederler?


Kadınlar birinden hoşlandıklarında ne yapar, nasıl sinyal verirler?

Gözler ruhun aynasıdır

Evet, klişe deyip burun kıvırabilirsiniz, ama bunun gerçek olduğunu söylemekte fayda var. Bir kadının gözlerindeki anlamı okumayı bildiğinizde gerçek duygularını çözersiniz.

Hoşlanan kadının bakışları, aslında erkeğin üzerinde asılı kalan bakışlardır. Bazen göz göze gelme biçiminde olsa da daha çok erkeğin bakmadığı anlarda inceleyen bakışlar atan kadın, karşısındaki erkeğe ilgi duyuyor demektir. Bu bakışları kaçırmamak önemli… O kaçamak inceleme bakışlarını göz göze gelme anına çevirebilirseniz, birbirinize açılma konusunda ilk adımı atmayı kolaylaştırırsınız.

Vücut dili

Konuşmak bir insanın kendini ifade etme yoludur. Fakat bazen söylenenlerden ziyade beden dili, akıldan geçenleri anlamada daha doğru sonuçlar verir. Dikkat edin oturmuş sohbet ederken dizleri size dönükse, konuşurken size doğru eğiliyorsa, gözlerinizin içine bakıyorsa ve her ufak fırsatta bile sizinle temas etmeye çalışıyorsa sizden etkileniyor demektir…

Kadınlar dinler ve soru sorarlar

Bir kadının karşısındaki erkekten hoşlandığı, sarf ettiği sözlerle de anlaşılabilir. Hoşlanan kadın genelde erkeğin anlattığı her söze ilgi duyar ya da ilgi duyarmış gibi görünür. Arada “gerçekten mi?”, “çok ilginç!” gibi karşısındaki erkeği anlatmaya devam etmesi konusunda kamçılayıcı sözler sarf ederek aslında mesaj verir. Ortamda başka kadınlar da varsa ve onlar bu anlatılanlarla ilgilenmezken aralarından biri “ee sonra?” diye ilgi duyduğunu belli ederse, bilin ki bir şeyler hissediyordur.

Hoşlanan kadın, kendisi de bir şeyler anlatmaya başladığında, normalde olduğundan daha fazla güler. Genelde erkeğin daha önceki görüşmelerde anlattığı şeyleri unutmaz ve yeri geldiğinde bunlardan bahseder. Bu da o erkeği görüşmediği zamanlarda da aklından geçirdiği anlamına gelir.

Kadınlar, hoşlandıkları erkeğe, onun hakkında daha fazla şey öğrenmek için soru sorarlar. Belki çocukluğuyla ilgili bir ayrıntı belki de ailesiyle, arkadaşlarıyla ilgili bilgiler…

Sürekli karşılaşmalar

Sizden hoşlandığını düşündüğünüz kişi sürekli bir şekilde karşınıza çıkıyorsa; siz kahve almaya gittiğinizde o da gidiyorsa veya öğle yemeğini aynı saate denk getirip ‘nedense’ sizinle aynı mekana gidiyorsa bu sizi daha fazla görmek ve yakınlaşmak istediği içindir.

Fiziksel temas

Kadınlar hoşlandıkları erkeğin karşısında gülümseyen bir yüz ifadesi takınmayı tercih ederler. Tercih ederler dediğimize bakmayın, bu ifade kendiliğinden yapışıp kalır zaten yüzlerinde. En bariz hoşlanma belirtisi de konuşma esnasında temas kurmalarıdır. Erkeğin omzuna, koluna dokunurlar. Ama bu dokunuşlar, dostça değil ürkekçedir.

Daha çok vakit geçirmek ister

Kadınlar hoşlandıkları erkekle daha fazla vakit geçirmeyi sever ve isterler. Örneğin kalabalık bir arkadaş topluluğu uzun saatler boyu birlikte oturduktan sonra artık eve gitme zamanının geldiğini söylese de, hoşlanan kadın çeşitli bahaneler bularak biraz daha kalabileceğini ifade eder erkeğe. Bunun üzerine biraz daha zaman geçirdikten sonra kendisini evine bırakacağını söyleyen erkek kazançlı çıkar!

 

Flörtöz bir erkeğe aşıksanız, ne yapmalısınız?


Erkek arkadaşınızla flört etmeye başladığınız günler sizin için oldukça eğlenceli ve gurur okşayıcıydı. Artık bir çiftsiniz ve o hâlâ flört ediyor; ancak başka kadınlarla. Ne yapmalısınız? 

Flörtöz erkekler herkese mavi boncuk dağıtırlar.

Kahve sıranızı beklerken kulağınıza sizi şımartacak kelimeler fısıldamaya veya odanın öteki ucundan imalı bakışlar atmaya çekinmezler. Tanıştıkları kadınlara kendilerini seksi, göz alıcı ve çekici hissettirirler. Ancak bunu alışkanlık haline getirmiş bir erkekle ciddi bir ilişki yaşamak, sizi olumsuz etkileyebilir.

Erkek arkadaşınız burnunuzun dibinde başka kadınlara iltifat ettiğinde onu kıskanabilir, kendinizi gözden çıkarılmış veya değersiz hissedebilirsiniz.

33 yaşındaki metin yazarı Dilek, bir yıldır beraber olduğu sevgilisine artık tahammül edemez hale gelmiş. Sevgilisinin başlarda kendisine prensesler gibi davrandığını anlatan Dilek, onun hınzır davranışları ile baştan çıktığını itiraf ediyor. “Başından beri kadınları nasıl etkilediğini gözlemledim, insan ilişkilerinin kuvvetli olması, etrafındakilerle sıcak diyalogları çok hoşuma gitmişti. Ancak bir süre sonra sorun yaşamaya başladık. Romantik dönemi geride bıraktıktan sonra oldukça sessiz ve iletişim kurmayan bir insan olup çıktı. Ben de kendimi giderek aşırı derecede güvensiz hissetmeye başladım. Benimle geçirdiği zamanlarda sessizliğe boğuluyor, ne zaman bir kız arkadaşını görse hemen tavrını değiştirip bir anda Bay Cazibe’ye dönüşüveriyordu” diyen Dilek ekliyor; “Beni sevmediğini düşündüğüm için korkunç kıskançlık krizlerine giriyordum. Onunla bu konuyu konuştuğumda ise, bana hayal gördüğümü, çevresindekilere karşı yalnızca arkadaşça tavırlar sergilediğini söylüyordu. Bir iş arkadaşıyla ilişki yaşadığını duyduğumda şok geçirdim. İnkar etmesine rağmen hâlâ bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum. Bütün bunlar o kadar midemi bulandırdı ki çok zor dört ay geçirdikten sonra onu terk etmeyi başardım.”

Neden başkalarıyla ilgileniyoruz?

Flört etmek, yani karşınızdaki kişiye karşı duyduğunuz romantik veya cinsel çekimi; vücut dili, fiziksel temas veya konuşma yoluyla belli etmek, hayatın doğal bir parçasıdır. Hatta, bazı ülkelerde karşı cinsle iletişim kurmanın başka bir yolu olmadığı bile düşünülüyor.

Psikolog Rita Suliman, flört etmenin aslında son derece basit bir içgüdü olduğunu belirtiyor. Suliman’a göre, karşı cinsle temas kurmayıp duygularımızı dile getirmeseydik, üreme konusunda ilerleme kaydedemez ve insan ırkının neslinin tükenmesine sebep olurduk! Flört ederken, genellikle en fazla kullanılanlar sessiz yöntemlerdir.

Cinsellik uzmanı olan Tracey Cox, sözlü olarak ifade edilen her mesaja karşı verdiğimiz sessiz sinyallerin sayısının 12 olduğunu belirtiyor. Örneğin, karşı cinsin kişisel alanına doğru eğilmek, ona karşı olan cinsel çekiminizi sessiz olarak ifade etmenizi sağlıyor. Çoğu uzmana göre iletişimin yüzde 65’i sadece vücut diliyle gerçekleşiyor. Bazıları ise bu oranın yüzde 90’ları bulduğunu belirtiyor.

Suliman’a göre, her insan davranışı gibi, flört etmek de bir takım karmaşık ve yazılı olmayan kanunlar dizisiyle kontrol altına alınmış. Biz bu kuralları ancak birisi onları ihlal ettiğinde fark ediyoruz. Örneğin yanlış bir insanın, yanlış zamanda veya mekanda sizinle flört etmeye çalışması gibi.

Bugüne kadar hepimiz utanç verici hatalar yapmışızdır. Ancak araştırmalara göre erkekler, kadınların vücut diliyle yaptıkları hareketleri genellikle yanlış okuyarak, arkadaşça yaklaşımları cinsel eğilim olarak anlamaya daha meyilliler.

Hem kadınlar hem de erkekler ilgi ihtiyaçlarını karşılamak için karşı cinsle flört ederler. Ancak erkekler bunu bize göre daha açık seçik şekilde yapıyorlar. Uzmanlara göre, toplum; erkekleri kadınlara duydukları ilgiyi uluorta açıklama konusunda cesaretlendiriyor. Bunu erkekliğin doğal bir gereği gibi yansıtıyorlar. Kadınların flört etme durumu ise daha gizli kapaklı ve alışılmadık.

 

Flört etmenin yararları da var!

Flört etmek bir dereceye kadar zararsız bir eğlence olarak görülebilir. Suliman, karşılıklı bakışmanın, flörtöz şekilde gülüşmenin gününüzü aydınlatacağını, hatta kendinize olan güveninizi artırarak, sosyal bağlarınızı güçlendireceğinizi belirtiyor. Uzun ilişki yaşayan çoğu insan, başka bir kişinin kendisini veya partnerini çekici bulmasından hoşlanır. Ancak çiftlerin bu tip flörtöz bir davranışa karşı olan tolerans seviyeleri değişken olabilir. Bu nedenle rahatsızlık göstergesi olan her türlü işarete karşı uyanık olmakta fayda var.

Çoğumuz dozunda ve akıllıca flört eden bir partnere göz yumabiliriz. Ancak bulunduğumuz her ortamda alenen başka kadınlarla yakınlaşan veya herhangi bir beklentiyle onlarla flört eden bir erkek arkadaşa tahammül edilemez. Peki, bazılarımız neden bile bile böyle bir erkeğe aşık olabiliyor? Cevap basit; çünkü psikolojimiz bu konuda bizi sınıfta bırakıyor. Çoğumuz çekici bulunduğumuzu düşünmek isteriz . Bu ihtiyacımızı karşılayabilecek tek kişi de karşı cinsten flört etmeye meyilli biridir.

İlişkide yüzyüze geldiği sorunlarla başa çıkabilen ve durmak istediği noktadan emin olan bir kadın, zararsız ve masum bir flört ile bu davranışlara bağımlı yaşayan bir erkek arasındaki farkı kolayca anlayabilir.

Sınırları koyun!

Aslında flört etmek, elbette o kadar da yanlış bir şey değil, önemli olan niyet ve sonuçtur. Eğer erkek arkadaşınız, başka bir kadınla birlikte olmak için flört ediyorsa, ilişkinizde tamamen ters giden bir şeyler var demektir. Bu flört bağımlılığı, sizin ihtiyaçlarınızı görmezden gelecek kadar kuvvetli ise, bu durum, onun kadınları birer obje olarak gördüğünün kanıtıdır.

– Partnerinizle konuşarak rahatsızlığınızı dile getirmelisiniz. Böylece karşısındakinin robot değil, insan olduğunu fark etmesini sağlayabilirsiniz.

– Ona davranışlarının kendinizi nasıl hissettirdiğini ve aslında nasıl davranması gerektiğini anlatın. Sessiz kalmanızın sizi bir obje olarak görmesini destekleyeceğini unutmayın.

– Ona hangi davranışlarını tolere edip edemeyeceğinizi açıklayın ve bu konuda net olun.

– Bu olay tekrarlandığı halde nasıl bir tepki vereceğinizi anlatın ve bu konuda tutarlı olun. Yoksa uzun vadede hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. En önemlisi sizi ciddiye almayacağı için hatalı davranışlarını tekrarlamasına sebep olursunuz.

Kısacası, bu konuyu mutlaka onunla tartışın. Erkek arkadaşınızın başkalarıyla flört ettiğinde ne hissettiğinize odaklanmasını sağlamanız gerektiğini belirten Suliman, ne yaptığının farkında olup olmadığını da sorgulamanızı öneriyor.

– Erkek arkadaşınızın duygularınızı anlayamadığını veya bu konularda fikir birliğine varamayacağınızı düşünüyorsanız, öncelikli önerimiz hissettiklerinizin önemsenmediği bir ilişkiyi sürdürüp sürdürmemeye karar vermeniz.

– Çift olarak veya tek başınıza terapi almayı da deneyebilirsiniz. Bu kadar uğraş sonucunda karşı taraftan hâlâ olumlu bir tepki alamıyor ve bu ilişkiyi devam ettirmek istiyorsanız, kendinizi kalp kırıklıklarına ve yaşamınızdaki her şeyin alt üst olma olasılığına karşı hazırlamanızı öneririz.

Elbette sizi mutsuz eden bu flörtöz sevgiliyi terk etme özgürlüğüne de sahipsiniz. Sonuçta dünyaya bir kez geliyoruz.

HATALI ÖRNEKLER…

Flörtöz olmak ve sınırsızca flört etmek arasında bariz bir çizgi vardır. İşte erkeklerin sınırı geçtiklerini anlayamadıkları birkaç örnek:

Eğlenceli:

• Sırtınızı hafifçe sıvazlaması.

• İltifat dolu cümleler fısıldaması

• Dans pistinde vücudunun hafifçe size dokunması

• Telefon numaranızı istemesi

• Saçınızla oynaması

Rahatsız edici:

• Kalçanızı sert bir şekilde tutması

• Dilini göstermesi

• Dans pistinde kasıklarını size sürtmesi

• Oral seks sevip sevmediğinizi sorması

• Kendine dokunması

Flörtöz olan sizseniz…

Erkek arkadaşınız olduğu halde başka erkeklerle flört etmekten kendinizi alamıyorsanız, bunun ilişkinizi kötü yönde etkilememesi için ne yapmalısınız?

Bunun çözümü bu davranışınızın ardında yatan sebep¬leri anlamaya çalışmak ve böylece ihtiyaçlarınızı partnerinizi kırmadan karşılamaktan geçiyor. Kendinize, “Bu ilişkinin bana veremediği şey nedir? Başkasıyla flört ettiğimde erkek arkadaşıma nasıl bir mesaj vermeye çalışıyorum?” sorusunu sorun. Bunlar oldukça önemli konular ve eğer ilişkiniz sizin için yeterince önemliyse, gerekli zamanı ve enerjiyi harcayarak bir çözüm bulmak için uğraşmalısınız.

Eğer bir kadın, aşırı ilgiye ihtiyaç duyduğu için flört etme konusunda bağımlı bir hale gelmişse, büyük olasılıkla bunun nedeni kendisini güvensiz hissetmesinden kaynaklanıyor olabilir. Bir ilişkiniz varken, flörtöz davranışlarınızı kontrol altında tutamıyorsanız, bunun sebebini araştırmalısınız. Aynca bir psikoloğun tavsiyesinden de faydalanabilirsiniz.

Kaynak: Cosmopolitan

Vücut Dili


Politikacı ve işadamlarının karşıya mesaj vermek için kullandıkları aksesuarlar da vardır. Hırkanızdaki timsah logosu bakın benim bunu alacak kadar param var mesajını verirken, yıllar önce Polo oynayan beyefendi diye yorumladığınız bir logo, sahtesi çok yapılıp, tüm tatil yörelerinde tezgahlarda üç tanesi 10 dolara satıldığı için Elinde çomakla beygiri döven herif, durumuna düşüp eski havasını kaybedebilir. Ye kürküm ye (fine feathers make fine birds) gibi atasözleri tüm dünyada geçerli olduğu için Amerika da zıpır yuppie’ler için rolex saat ve benzeri pahalı kuşamları kiralayan dükkanlar var (Marka düşkünlüğünün salaklık düzeyine geldiği ülkemizde bu iş kolunun uyanık girişimcilerce değerlendirilebileceği kanısındayım.) Evet aksesuarlarla etrafa bir çok mesaj verebilirsiniz, örneğin gözü bozuk olmadığı halde numarasız gözlük takanlar, etrafına bilgili ve entelektüel bir hava verirler. Güneş gözlüğünün de verdiği mesajlar vardır; bıçkınlık, (ya da ne zaman karşıma bir televole kamerası çıkacak? ne zaman ünlü olacağım? diye bekleyenlerin kendilerini saklıyormuş gibi görünüp aslında her gece ekranda olma isteği) gibi tavırları yansıtır. Bir de, kapalı havalarda bina içinde bile güneş gözlüğü takanlar vardır. Profesyoneller gözlüğü karşısındakini yönlendirmek için de kullanır. Bir açık oturumda dikkat edin, deneyimli ve gözlüklü bir politikacı karşısındaki konuşurken gözlüğünü takar, kendi konuşurken çıkarır. Bu hareket karşısındakini bir süre sonra Pavlov’un köpeği haline getirir. Gözlüğü çıkardığı anda sözün ona geçtiğini karşısındaki hisseder ve susar. Sigara, pipo, puro da ayrı mesajlar verir. Sigara daha günlük ve sıradandır, her gün rastlayabilirsiniz. Hızlı, çabuktur. A tipi diye sınıflandırılan (aceleci, çabuk karar verebilen, hırslı, sorumluluk sahibi, çabuk sinirlenen) insanlar sigarayı tercih eder. Pipo içmek ise bir tür törendir, uzun zaman ister, pipo entelektüel, biraz karamsar, çoklukla düşünce ve edebiyat, ince bir müzik zevkidir. B tipleri (sakin, yavaş karar veren, hırssız, geniş, zor sinirlenen) pipoyu tercih eder. Puro içerek başka mesajlar verirsiniz, insanlara dersiniz ki: “Benim kaçakçılıkla zengin olduğumu herkes biliyor, ama bakın koca bir kulübün başındayım ve kimse bana dokunamaz”, ya da “Ben bakanım ama müteahhitlerle, onların özel uçaklarıyla yurtdışına gidip %5 komisyonla iş bağlıyorum” veya “Kocam inanılmaz yükseldi ve devletin bu kademesine geldi, şu anki makamımla, kendim arasındaki bir türlü hazmedemediğim bu farkı kapatmaya çalışıyorum, bakın puro içiyorum, bakanlara el öptürüyorum” veya “Floş kaçakçılığıyla zengin oldum, ama bakın l.sınıf tarım arazisine yaptırdığım, imar izni olmayan konutların açılışını devletin başındaki insanlara yaptırıyorum, garibanların evini yıkarsınız ama benim siteme dokunamazsınız” ya da “O adamı benim öldürttüğümü bütün bir şehir halkı biliyor ama; benim öyle bir politik ve medya gücüm var ki, cinayeti bütün bir medya başka bir adama yükledi, bakın kimse bana dokunamıyor” dersiniz insanlara. Eminim siz başka eklemeler yapmışsınızdır.

Sigara, puro, pipo dumanını takip ederek karşınızdakinin ruh halini yakalayabilirsiniz. Bu olur mu? Olur. Bakın, doğum hane koridorunda volta atan baba adayını düşünün, dumanı aşağı üflüyordur ve mutlaka sert, keskin bir üfleyişi vardır. Bir işten başarıyla çıkan bir yönetici ise arkasına yaslanıp dumanı yukarı üfleyecektir. Üflemenin sürati ise duygunun yoğunluğunu gösterir. Aşağı yavaş üfleyen daha az gerginken, sert üfleyen daha sinirlidir. Bıyıklar, sakallar da mesaj verir. Bunun ayrıntısına girmemem gerektiğini düşünüyorum, çünkü hangi bıyığın veya sakalın değişik bir imaj çağrıştırdığını zaten biliyorsunuz. Bir örnek vermek gerekirse, bir kurban almaya gidiyorsunuz, kurban satan adam ince telli yuvarlak gözlükleri olan, keçi sakallı ve papyon takan birisi, şoka girersiniz. Giyiminiz ve aksesuarınızla karşınızdakine kim olduğunuzu ve kurumunuzu anlatırsınız. İnsanlar sizi giysilerinizle karşılar, düşüncelerinizle uğurlarlar ama; düşüncelerinize giysileriniz ve aksesuarlarınız değer katar. Mevlana’nın çok güzel bir sözü var;

“…Ne insanlar gördüm üstlerinde elbise yoktu,

Ne elbiseler gördüm içinde insan yoktu…”

İş yaşamımızda etrafınızda dolaşan, bir sürü takım elbise, sizinle toplantıya giren kalemler, sizden randevu isteyen saat markaları, size iş veren purolar, ortaklık kurmak isteyen havalı markalı deri çantalar göreceksiniz. Belki de bir parfüm markasına aşık olacak ve bir güneş gözlüğüyle flört edeceksiniz. İçinde insan olmayan elbiseleri görebilmeniz için, Mevlana’nın hayat tecrübesine sahip olmalısınız. Bu da imkansız… İlk otuz veya doksan saniyede oluşturduğunuz o intiba kolay kolay değişmez. Karşınızdaki pala bıyıklı, dalyan gibi işadamının sağ kulağına takacağı nokta kadar bir küpe sizi görüşme boyunca duygudan duyguya götürecektir. Satıcılara ve konuşmacılara insanların aklında kalmaları için üzerlerinde farklı bir aksesuar bulundurmaları tavsiye edilir, iş görüşmesinde bunu takın derler. O kadar adayın arasında bir farklılığınız, akılda kalıcılığınız olsun. Farklı renk bir kravat, bir rozet vs. gibi. O yüzden gazetelere kendi paralarıyla tam sayfa ilan verip “Türk gururu Selami aranızda, hepinize yaşamın ve iş yaşamındaki başarının sırlarını öğreteceğim” diyen uzmanların (veya uzman çavuşların) pembe üzerine sarı puanlı papyonlar taktığını görürsünüz. (Bu yüzden kurunun yanında yaş da yanabiliyor) Cırtlak bir papyon aklınızda kalır. Yirmi dört resim karesinden farklı olanın bilinçaltına girdiği gibi. Demirel in kalabalıklara salladığı şapka gibi, o sizi diğer liderlerden ayıran bir semboldür. Ecevit in mavi gömleği ve kasketi gibi, kasket de ayırt edici bir semboldür. Tayip Erdoğan karanfillerle özdeşleşmeye çalışırken , Erbakan’ın parlak kravatları, Mesut Yılmaz’ın beyaz yakalı gömlekleri, Tansu Çiller’in fuları gibi. Ayırt edici semboller sizi akılda bırakır, Türkeş böyle bir şeye ihtiyaç duymadı, kalın kaşları yeterince farklılık oluşturuyordu. Hitler de ise farkı yaratan badem bıyıktı.

beden dili