Yaz mevsiminde ilişkinizi beslemenin yolları


Yaz mevsimini ilişkiniz için bir fırsata dönüştürmek sizin elinizde. Nasıl mı? İşte yaz aylarında ilişkiniz için neler yapabileceğinize dair ipuçları… Yaz aylarında uzayan günler, aktivite sayısındaki artış, tatil fırsatlarının doğması, çiftlerin birbirlerine ve ilişkilerine vakit ayırabilmelerine olanak sunabiliyor. Ancak yaz mevsimini ilişkiyi beslemek için bir fırsata dönüştürme amacıyla dikkat etmeniz gerekenler var.

İlişkiyi beslemek için yaz iyi bir fırsat

“İlişkilerin her zaman ‘beslenmeye’ ihtiyacı var, taze ilişkilerin de yıllanmış ilişkilerin de. ‘Beslenme’yi bir metafor olarak ele alırsak, mevcut beslenme alışkanlıklarımız içerisinde eksik ya da fazla olan maddeleri dengelemek gibi, ilişkinin rutini içerisinde eksik ya da fazla olan noktaları dengelemek de önemlidir. Yaz, bu beslenmede çeşitliliği sağlamak adına bolca fırsatlar sunar. Uzayan günler, aktivite sayısındaki artış, tatil fırsatları çiftlerin birbirilerine ve ilişkilerine vakit ayırabilmelerine olanak sunabilir.”

Artan cinsel isteği kullanın

“Kışın olumsuz etkilerini bir kenarda bırakıp yaz mevsiminin tetiklediği hormonal değişim ve artan cinsel isteği ilişki için tekrar kullanmak da beslenmede önemli katkılardan biri olacaktır. İlişki içerisinde rutine dönüşen cinsel yaşantıda size iyi gelen ve gelmeyen noktaları karşılıklı paylaşıp iyileri artırmak ya da yenilikler eklemek yardım edecektir.”

Sorunları ertelemeyin

“Yaz ayları genellikle erteleme aylarıdır, özellikle de sorunlar ertelenir. ‘Yazı bir geçirelim de…’ sözünü bu dönemde sıkça duyarız. Yaz, halihazırda zaten olumlu, rahat, keyifli çağrışımları olan bir dönemdir. Biz de genellikle böyle bir dönemde sorunlarımızla uğraşmak istemeyiz. Ciddi ve önemli şeyleri gündeme almayı, sorumluluklarla yoğrulmayı tercih etmeyiz. Çözülmesi gereken acil ve ciddi problemler olmadığı sürece en azından şöyle bir eylül ayına kadar bunlara bir ara verebilmek isteriz. Bu çok da kötü bir fikir olmasa da, önemli başlıkları ertelememek gerekir. İlişkileri beslemeyi, ilişkiye yatırım yapmayı ve varsa sorunları çözmek üzere adım atmayı ertelememek iyi bir fikirdir.” Evlilik sezonu etkisinden yararlanın “Hem evli hem de bekar çiftler için her evlenen arkadaş veya akraba ile ‘düğün’ ve ‘evlilik’ konuları ilişkide tekrar gündeme gelebilir. Her yeni bir düğünle evlilik, ilişki doyumu, mutluluk, karı-koca olmak, aileler, sorumluluklar, gelecek planları, kendi düğünümüz gibi başlıklar açık ya da örtülü bir şekilde çiftlerin gündeminde yerini alır. Bunlar bazen gerginlik ve tartışmalara, bazen de ilişkiyi daha iyi tanıma fırsatlarına dönüşür. Neticede, ilişkinin büyümesi ve gelişmesi her zaman ‘evlenmek’ anlamına da gelmez. Diğerlerinin hızla evlendiği süreçte ilişkinizi evlenme baskısından koruyup kendi içinde gelişmesine odaklanabilmek oldukça önemlidir. Bunun yolu da birbirini daha iyi tanımak, değerlerini anlamak, birlikte üretmek, paylaşmak ve keyif almaktan geçiyor.”

Psikolog Doktor Serkan Özgün çiftlere yaz mevsiminde nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda şu ipuçlarını veriyor:

•“Tatile çıkmalıyız”, “eğlenmeliyiz”, “iyi vakit geçirmeliyiz”, “dinlenmeliyiz”le başlayan iyi niyetli cümleleri bir görev listesi haline getirmeyin.

•İyi bir tatil programı için birlikte karar verin.

•“Ne yapsak iyi bir yaz geçiririz” sorusu üzerine konuşun.

•Cinsel yaşantınızda size iyi gelen ve gelmeyen noktaları karşılıklı paylaşıp iyileri artırın.

•Ayrı ayrı geçirebileceğiniz zamanlar oluşturup bunlar üstünde teyitleşin.

•Ebeveyn rolüne kısa aralar verip eş rolünü öne çıkartın.

•Rutini kırıp ilişkinize farklılıklar ve sürprizler katın.

 

Tatili planlarken dikkat edilmesi gerekenler

“Farklılıkların olduğu noktada etkin karar alma süreçleri oldukça önemlidir. Orta noktayı bulmak farklılıkları çözmekte her zaman en etkin yöntem olmayabilir. Biri A şehrine diğeri B şehrine gitmek isteyen bir çift için coğrafi bir orta nokta hiçbir şey ifade etmeyebilir. Bazen sıraya koymak, bazen bir uzmana danışmak, hatta kura çekme bile bir yöntem olabilir. Yeter ki karar aldıktan sonra uygulama sürecinde bu karara misilleme niyetiyle eylemlerde bulunmayalım.”

Başbaşa kalın

“Tatile eşlik eden arkadaş grupları ya da aile bireyleri de bir ilişki krizi için zemin yaratabilir. Özellikle bir tarafın ailesinin yazlığına gidilerek geçirilen bir tatil mayın tarlasında yürümeye dönüşebilir. Bu noktada çift olarak sınırları korumaya ayrıca özen gerekecektir. Kararları hala çift olarak almak, tatilin içinde diğerlerinden ayrı bir zaman dilimi, çocuk varsa belki çocuktan da ayrı, çift olarak baş başa kalınabilecek zamanları yaratmak önemli olacaktır.”

Yatakta Söylenmemesi Gereken Sözler


Seks esnasında konuşmak, seksi sözler fısıldamak, partnerinizi kendi zevk noktalarınıza doğru yönlendirmek güzel. Ama bir de bu sevişme esnasında yapılan konuşmaları birer uyarıya, azarlamaya dönüştürmek var. İşte o sözler “yasaklı” olanlar. Çünkü onlar seksten soğutan, libidoyu düşüren, kendine güveni ortadan kaldıran cümleler…

 

“Bu kadar mıydı?”

Cinsel organının boyutundan tam olarak memnun kalmasanız da bunu belli etmemeniz gerekiyor. Büyüklükle ilgili her türlü olumsuz ifade partnerinizin libidosunu anında indirir. Şaka yoluyla bile yapılsa, bu tür bir cümle aklından asla silinmeyecektir.

“Burnundan nefes alabilir misin?”

Ağzının kötü koktuğunu ona bu şekilde ifade etmek kendini kötü hissetmesini sağlayacaktır. Tamam, ağız kokusu sizi rahatsız ediyor olabilir ama bu ifadeyle onun konsantrasyonunu tamamen bozabilirsiniz.

“Göbeğime/selülitlerime bakma!”

Herkesin kendine göre bir kusuru vardır, ama sevişme sırasında ilgiyi onun üzerinde toplamak hiç de isabetli bir karar değildir. Bu yüzden sevgiliniz sizi önyargılı ve saplantılı biri olarak değerlendirecektir. Seks esnasında sizin kusurlarınızı değerlendirmek aklına bile gelmez.

“Bitti mi?”

Sevişmeden hiç zevk almadığını belirten kadının şikayetidir bu söz. Bir an önce bitse de gitsek anlamında… Bu, erkeğin devam etme potansiyeli olsa bile tüm şevkini kıran, onu sevişmeden soğutan bir yaklaşımdır. Oysa sekste partneri yüreklendirmek önemlidir.

“Neden bu kadar suskunsun?”

Yatakta çok suskun kalan erkekten genelde şüphe duyulur. Gerçekten orada olup olmadığı merak edilir. Nedenini sormak olaya eleştirel bir yön verir. Bunu sormak yerine çeşitli pozisyonlardan hoşlanıp hoşlanmadığını sorun, daha iyi.

“Işıkları kapatsak?”

Özgüvensiz kadınların tekerlemesidir. Oysa erkekler özgüvenli kadınları daha çekici bulur. Yatak odası her iki tarafın da en çıplak olduğu yerdir. Birbirinize karşı en açık olduğunuz ya da olmanız gereken. Saklayacak neyiniz var ki? Fiziksel kusurlar mı? Boş verin, görmeyecektir bile.

Makyajımı bozmamaya çalış, olur mu?

Erkek için en sinir bozucu uyarılardandır. Evet, bakımlı olmaya her zaman özen gösterebilirsiniz ama yatakta makyajın ne işi var? Hem üstelik kendinizi zevkin kollarına bıraktıktan sonra o makyaj yeniden yapılamaz mı?

“Telefonuma bakmam gerekiyor”

Bırakın telefon çalsın! Sevişme esnasında kulaklarınızı dış dünyaya kapatın. Harika bir sevişmenin ortasında birden o dış dünyaya kulak verip telefonla gündelik meseleleri konuşmak kadar sevişmeden soğutan bir şey olamaz. Aynı şeyi partnerinizin de size yaptığını düşünün!

“Beni bunun için mi uyandırdın?”

“Berbat bir sevişmeydi” demek gibi bir şey. Her sevişmeden eşit şekilde tatmin olamayabilirsiniz ama bunu söylemenin de kibar bir yolu olmalı.

“Orama dokunma acıyor, buramı elleme ağrıyor”

Müdahaleci kadın modeli! her zaman söylüyoruz: Seks esnasında partneri yönlendirmek, onu zevk noktalarınıza ulaştırmak önemli. Ama bundan aşırı müdahaleyi kast etmiyoruz. Zira “sen bilmezsin, ben sana söyleyeyim” tarzı yönlendirme, erkeğin yatakta kendine güvenini söndürür.

 

Erkeğin Yatakta İyi Olmadığını Gösteren 7 Belirti


Erkeklerin hangi hareketlerini gözlemleyip yataktaki başarılarından kuşku duyabiliyoruz, bakalım. İşte, erkeklerin foyasını ortaya çıkaracak 7 belirti…

Hadi gelin, şu erkeklerin foyasını meydana çıkaralım. Hangi hareketlerini gözlemleyip yataktaki başarılarından kuşku duyabiliyoruz, bakalım.

İşte erkeklerin iyi seks yapamadıklarını gösteren işaretler…

Olur olmadık yerde, başkalarının yanında sürekli hayatından geçen kadınlardan imalı bir şekilde söz ediyorsa…

Seks konusunda ne kadar da harika olduğunu ima edip duran bir erkek aslında başarısızlığını örtmeye çalışıyordur.

Seks yapmayı sürekli erteliyorsa…

Seks yapmaktan sürekli kaçması, sekste başarısız olacağı korkusu taşıdığını gösterir.

Baston yutmuş gibi dans ediyorsa ve kıvrak bir vücudu yoksa…

Bu, onun yatakta da kıvrak hareketler yapamayacağını gösterir.

Işıklar açıkken onu çıplak görmemeniz için türlü bahaneler uyduruyorsa…

Özgüveni olmayan bir erkeğin yatakta iyi olması mucize gibi…

Siz yatakta keyif yaparken o erkenden kalkıp etrafı toparlamaya başlıyorsa…

Kucaklaşmanın en güzel tarafından zevk almıyor demektir. Ayrıca seks esnası kadar seks sonrasının da kadınlar için önemli olduğunu bilmiyordur.

Tam öpüşeceğiniz sırada saçlarına dokunmaya başladığınızda “Saçımı bozma” diye panikliyorsa…

Görünümü onun için her şeyden önemlidir ve bunun bozulmaması için kendini akışa kaptırmaya asla yanaşmayan tiplerdendir.

Kolunun en görünen yerinde “canım annem” yazan bir dövme taşıyorsa…

Anneci erkeklerin özgüvenlerinin fazla gelişemediğini, dolayısıyla sekste de ilerleyemediklerini düşünmekten kendimizi alamıyoruz.

 

Seks öncesi oyunlar


Erkeklerin en çok etkilendiği sevişme öncesi ‘cilve’lerini biliyor muydunuz?

Yapılan bir araştırmada kadınların 13 dakika, erkeklerin ise 18 dakikalık ön sevişmeleri ideal buldukları ortaya çıkmış. Yaşadığınız seksi daha ateşli hale dönüştüren ön sevişmeler için sizlere birkaç ‘yaramaz’ önerimiz var! İşte erkeklerin en çok etkilendiği ön sevişme cilveleri…

Yavaş yavaş soyunun

Giysilerinizi çıkartırken hep yavaş hareketlerle bunu yapmanız onu çıldırtacaktır. İç çamaşırlarınızı kıyafetleriniz üzerinizdeyken çıkarın, ardından gömleğinizin düğmelerini çok yavaş hamlelerle birer birer açın. En son olarak da siyah külotlu çorabınızı bacaklarınızın tamamına dokunarak yavaş yavaş çıkarın. Onun ise tüm bu süreci ‘sadece’ izlemesine izin verin.

Dansa kaldırın

Onun sevdiği bir parçayı açın. Bu çok romantik bir şarkı olmak zorunda değil; çok eğlenceli ve hareketli bir müzik de olabilir. Müziği açabildiğiniz kadar yüksek bir seste açın ve onu elinden tutup dansa kaldırın. Hatta dans esnasında yavaş yavaş birbirinizi soymaya başlayın. Bu dans bir sonraki adım için partnerinizin sabırsızlanmasına neden olacaktır.

Alışverişi beraber yapın

Ona durup dururken iç çamaşırı almak istediğinizi ve o ne isterse onu alıp bu akşam giyeceğinizi söyleyin. Hatta mağazada onun seçtiği iç çamaşırlarını denerken ona da kabinden gösterip fikrini sorun. Gittiğiniz mağaza bir de Agent Provocateur olursa gerisini artık siz düşünün.

Masa altından dokunan ayaklar

Bu birçok filme konu olmuş, birçok fantezinin başlangıcı olmuş bir oyundur. Başbaşa veya kalabalık bir arkadaş grubuyla gittiğiniz bir akşam yemeğinde masanın altından ayaklarınızla onun ayaklarına yapacağınız küçük dokunuşlarla onu çılgına çevirebilirsiniz. Bunu bir yandan arkadaşlarınızla konuşurken veya hiçbirşey yokmuş gibi yemeğinizi yerken yapmanız çok daha etkileyici olacaktır!

Beraber duş alın

O duşa girdiğinde çıkıp bornozunu giyip yanınıza gelmesi beklemeyin. O tam duşa girdiğinde banyonun kapısını açın ve ona hiçbirşey sormadan siz de onun yanına, suyun altına girin. Birlikte alacağınız bir duş veya yapacağınız küvet dolusu keyifli bir banyo şehvetli bir gecenin sinyalidir.

Seks hakkında 10 yeni sır!


Seks hakkında bütün ezberlediklerinizi bir kenara bırakın. Mutlu cinselliğe yaklaşmanızı sağlayacak sırlarla tanışmaya hazır mısınız?

1- Emziren bir arkadaş libidonuzu artırabilir

Kokuların cinsel hayatımız üzerinde güçlü bilinçaltı etkileri olduğunu biliyor muydunuz? Süt veren kadınların yaydığı koku, etraflarındaki tüm kadınların libidosunu yüzde 50 artırabiliyor. Feromon hormonları kadınlara, “Artık senin de hamile kalma zamanın geldi” mesajı veriyor ve sekse yönlendiriyor.

2- Kadınlar zihnen daha çok aldatıyor

Araştırmalar kadınların erkekleri zihnen daha sık aldattıklarını ortaya koyuyor. Kadınların yüzde 80’i tanıdıkları bir erkekle ilgili fanteziler kurarken, erkeklerin yüzde 75’i yalnızca pornografik görüntüleri hayal ediyor. Erkekler için beğendikleri bir kadınla seks yapmayı hayal etmek zor değil, ancak porno dergilerinde gördükleri kızlar dururken o kadar çaba sarf etmeye değmez. Kadınlar ise fantezi nesnelerine kanlı canlı bir karakter eklemek istiyorlar.

3- Yaşlanmak orgazmda zirve yapmaktır

Yaşlanmak seks hayatının bitmesi değil, orgazm olma şansının zirve yapması anlamına geliyor. Yeni bir araştırma, 36-45 yaş aralığındaki kadınların yüzde 63’ünün her seks yaptıklarında orgazma ulaştıklarını gösteriyor. Daha genç kadınlardaysa bu oran yüzde 28. 65-74 yaş arasındaki kadınların bile yüzde 53’ünün cinsel hayatları aktif şekilde devam ediyor.

4- Kadınlar da porno sever

Tahmin edilenin aksine kadınlar da cinsel hayatlarını renklendirmek için erkekler kadar porno izliyorlar. Üstelik pek çoğu porno eşliğinde sevişecek kadar cesaretli. Eğer siz de merak ediyor ama aşırı şiddet içeren görüntülerle karşılaşmaktan korkuyorsanız, seçim konusunda eşinizden yardım alın.

5- Cinsel güdüleriniz genetik olabilir

Boş bir beyaz sayfa gibi değil, bazı donanımlarla doğuyoruz. Dolayısıyla seks güdülerimizin genetik olma ihtimali var. Kadınların yüzde 30’u kolay, yüzde 60’ı zor tahrik olurken, yüzde 10’u da ortalama bir tahrik olma kapasitesine sahip. Siz bu yelpazenin neresindesiniz?

6- Evli erkek kadın avcılığını bırakır

Bilimsel araştırmalar erkeklerin evlendikten sonra kadın avcılığı isteklerinin düşüşe geçtiğini gösteriyor. Çünkü testosteron seviyesi evli erkeklerde, evli olmayanlara kıyasla daha düşük oluyor. Uzmanlar bu düşüşü, evli erkeklerin, kadınıin diğer erkeklerle rekabete girmek zorunda olmamalarına bağlıyor.

7- Nezaket tutkunun katilidir

Çiftler yatak odası dışında bir yerde sevişmeyi başlatmak ya da yatakta oral seks yapmak istediğinde, birbirlerine çekinmeden açıkça izin verirlerse, cinsel iletişimdeki duvarlar yıkılıyor. Cinsel düğümün çözümü ‘izin’den geçiyor.

8- Seks değil öpüşmek evliliği kurtarır

Bir araştırmaya göre her gün öpüşen çiftlerin boşanma olasılığı, her gün seks yapanlardan daha düşük. Dolayısıyla seks değil, öpüşmek ilişkiyi onarıyor. Zira öpüşmek, aşk ve sevgi belirtisiyken; seks spor, basit bir rahatlama ya da egemenlik kurma yöntemi olarak algılanabilir.

9- Cinsel isteksizliğe karşı tropikal meyveler

Tropikal meyvelerin büyük bölümünün afrodizyak etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Hindistan cevizinin testosteron aktivitesini artırdığı, ananasın cinsel bir uyarıcı olduğu ve zencefilin cinsel organlarda kan dolaşımını hızlandırarak kadınlar üzerinde Viagra benzeri bir etki yarattığını biliyor muydunuz? Ayrıca çinko bakımından zengin olan kabuklu deniz ürünleri de sperm üretimine yardımcı oluyor.

10- Seksin duraklama dönemi vardır

Seks hayatında üç aylık bir duraklama normaldir. Hatta çiftlerin yüzde 24’ü hayatlarının bir döneminde üç ay ilişkiye girmiyorlar. Seks, günlük hayatlarının bir parçası olmaktan çıkıyor. Bu durumda eşlerin birbirine masaj yapması ve nelerden hoşlandığından söz etmesi, uyuyan duyguları yeniden harekete geçirmeye yardımcı oluyor.

Seksten kaçan bir erkeği sevişmeye nasıl ikna edersiniz?


Eşiniz kovalamaktan yorulduysa ve buna hiç niyetli görünmüyorsa ne yapmalısınız?

Şunu bilmemiz gerekiyor ki erkekler için zaman zaman cinsel isteği kaybetmek normal bir durum. Onu geri kazandırmaksa elimizde! Bugüne dek hemen hemen her sevişmeyi eşiniz başlattıysa, biraz zorlanacaksınız, ama minik seks oyunlarıyla sevişmeyi başlattığınızda emin olun, daha çok zevk alacaksınız.

Çekingenliği bir kenara bırakmayı öğrenmelisiniz. İstekli olduğunuzu göstermek, karşı tarafı da ateşleyecektir.

Giysiniz seksapelinizi yansıtsın

Erkekler, kadınlara göre görsellikten daha fazla etkilenip uyarılabiliyorlar. Ne giydiğiniz, nasıl oturduğunuz, bakışlarınız onu baştan çıkarmak için önemli. Örneğin üzerinizdeki mini elbisenin içinde seksi iç çamaşırınız kendini belli etmeli. Oturuşunuza seksapel katmayı ihmal etmemeli, eşinizin gözlerinin içine uzun bakışlar fırlatmalısınız.

İç gıcıklayıcı bir parfüm, seksin en güçlü ateşleyicisidir. Rüzgarınızın güzel bir etki bırakması için parfümü tüm vücudunuza yayarak sürün. Ancak eşinizin eve girmesine az zaman kala değil, daha önceden sürün ki, keskinliği azalsın.

Bu gece sevişmeye kesin kararlıysanız, işe güzel bir yemek hazırlamakla başlayın. Ancak yemeği siz de eşiniz de fazla kaçırmamalı. Zira yemek sonrası üzerinize bir ağırlık çöküp de uyku basınca, bütün gün kurduğunuz ateşli gece hayalinizin suya düşmesi işten bile değil.

Yemekten sonra loş bir ortam yaratın. Eşiniz kokuya karşı duyarlı biriyse, kokulu mumlar yakın. Fonda hafif bir müziği es geçmemelisiniz. Tüm bunlar, sizin her şeyinizle seks istediğinizin sinyallerini verecek karşı tarafa.

Kışkırtıcı tensel temas

Tensel temasa, onun vücuduna hafifçe dokunarak, okşayarak başlayın. Ayak parmağınızın ucuyla ayaklarına dokunmak, işaret parmağınızı kulağının çevresinde ve arkasında yavaşça gezdirmek, yüzünüzü ona yaklaştırarak, nefesinizi hissetmesini sağlamak tahrik edici olabilir.

Tamamen çıplak olmaktansa yarı çıplaklık ya da giyinik bir halde kıyafetin altından tensel temas her zaman daha erotiktir. Gömleğini tamamen çıkarmak yerine üstten bir ya da iki düğmeyi açık bırakmayı tercih edin. Aynı durum sizin giysileriniz için de geçerli.

Bugüne dek iyi giden bir seks hayatınız olduysa, eşinizin erojen bölgelerini tanıyorsunuzdur. Ya da yenilerini keşfetmek niyetindeyseniz elleriniz bu arayışınıza cevap bulacaktır. Boyun, omuzlar, kulak memesi, dudak köşesi, göğüs, minik öpüşlerinizi kondurabileceğiniz hassas bölgeler. Saçlarınızı göğsünde gezdirmeyi deneyin bir de. Bazı erkekler, sesten de tahrik olabilirler. Kulağına yavaşça erotik sözler fısıldamaktan çekinmeyin.

Tahrik edici bir film

Henüz amacınıza ulaşmadıysanız, içinde tahrik edici sevişme sahneleri barındıran güzel bir film seçin. Tabii ona filmin içeriğinden bahsetmeyin. “Hadi, film izleyelim” teklifinde bulunun sadece. Wayne Wang imzalı “The Center of the World” adlı filmi size bu konuda yardım edebilir.

Unutmayın, sevişmeyi başlatmanın bin yolu varsa, en önemlisi, onu karşı tarafa hatırlatmayı sağlayacak yolu bulmak! Yüzde yüz samimiyet varsa, küçük bir bakış bile yeterli aslında.

Yorgun olmak, stresli günler geçirmek seksten uzaklaşmanın en basit nedenleri. Bunlar sıradan ve geçici evreler olarak kabul ediliyor. Eşinizle aranızda böyle bir durum varsa, gerçekten büyük bir sorun olmadığı konusunda içinizi rahat tutun.

Ancak düzenli bir seks yaşamınız varken, eşiniz aniden ve hiçbir neden olmadan sekse ilgisini yitirdiyse, çabalarınız sonuç vermiyorsa ve sekssiz geçen süre altı ayı buluyorsa, temelde yatan bir tıbbi problemden şüphelenmelisiniz. Problem bir süre devam eder ve eşinizle bundan kaynaklanan tartışmalar başlarsa, bir danışmanla görüşüp, konuyu nasıl açacağınız konusunda destek isteyebilirsiniz.

Cinsel ilişki sırasında zevk alamıyor musunuz?


İlişkinizi değerlendirerek, neye ihtiyacınız olduğunu söyleyerek, seks hakkında konuşarak cinsellikten zevk almayı öğrenebilirsiniz.

Hiç diğer kadınların da cinsel problemlerden yakındığı aklınıza geldi mi? Bir ilişkinin başlangıcında tutkuyla seven ancak daha sonra geri çekilen tek kadının siz olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Belki de eşinizi seviyorsunuz ancak cinsel ilişki sırasında zevk alamıyorsunuz? Eğer bunlar size tandık geliyorsa yalnız değilsiniz…

Cinsellikten memnun olmayı engelleyen bariyerler

Her ne kadar cinselliğin doğal ve kolay olması gerektiğine inanılsa da gerçek farklıdır. Aileden, dinden, okullardan ve medyadan alınan mesajlar ile özellikle de kadın cinselliği sürekli saldırı altındadır. Toplumun cinselliğe yönelik tutumu bu konuda yaşanılan huzursuzlukların ve belirsizliklerin temelini oluşturur.

Farkındalık ve sabır

Cinsellik konusunda zorluklar yaşandığında sabırlı olmak, deneyimi anlamaya çalışmak ve karşılaşılan olası baskı, suçlama ve eleştirilerin etkisini anlamak önemli bir adım olacaktır.

Cinsel ilişki sırasında rahatsızlık veren bir durum ortaya çıkar çıkmaz yaşanılan duyguların ne olduğunu farketmek için içe dönmek gerekmektedir. Bu durumda kişinin kendisine sorabileceği sorulardan bazıları:

Vücudunuz nasıl tepkiler veriyor?

Ne tür duygulanımlar yaşıyorsunuz?

Nefesinizi tutuyor musunuz?

Kalbiniz hızlanıyor mu?

Aklınızdan ne tür düşünceler geçiyor?

Kendinizi uyuşmuş ya da huzursuz hissettiğiniz zamanlarda tam olarak neler hissediyorsunuz?

Kendi yaşantılarınızın ve tepkilerinizin farkında olmak ve kendi bedeninizi tanımak daha sonra rahatlamak ve cinsellikten zevk almak için esas unsurlardır. Farkında olmayı denemek sekste birden bire çok iyi hissedeceğiniz anlamına gelmez, hatta başlangıçta duygularınız ve düşüncelerinizin farkında olmak sizi daha fazla rahatsız edebilir. Eğer üzgün ve huzursuz hissederseniz bu durumda hislerinizle birlikte olmaya devam edin ve derin nefes alın ve kendinize bunun işe yarayacağını hatırlatın.

Sizin ve partnerinizin bu duruma yaklaşımının hassas ve sevgi dolu olması önemli olacaktır. Farkında, kabullenici ve hassas olmak cinselliğinizi ve kendinizi anlamak için esaslı adımlardır. Bununla beraber cinselliğinizi anlamak için kendinize geçmişinize ve ilişkinize yönelik bazı sorular sorabilirsiniz.

Geçmişle bağlantılar…

İlk kez ne zaman böyle hissettiniz?

Başka durumlarda da bu şekilde hissettiğiniz oluyor mu?

Bu şekilde konunun geçmişle nasıl bir bağlantısı olup olmadığını düşünün. Cevaplar durumun nasıl tetiklendiğini anlamanıza yardımcı olacaktır.

Ne zamanlar böyle hissettiğinizi düşünmek ve bunun hislerinizle bağlantısını anlamak da açıklayıcı olabilir. Geçmiş yaşantılarla ilgili duygusal tepkiler, tamamiyle çözümlenmiş olmayabilirler. Bu durumların altında geçmişte yaşanmış bir cinsel taciz veya kaotik bir ailede yetişme gibi durumlar yatıyor olabilir.

İlişkiniz nasıl?

Seksten kendinizi uzak tutuyorsanız bu durum ilişkinizi nasıl etkiliyor?

İlişkinizde cinsellik dışında değiştirmek istediğiniz alanlar var mı?

Partnerinizle tutkunuzu kaybetmenize sebep olacak kadar çok mu vakit geçiriyorsunuz?

Cinsel faaliyetlerinizi azaltacak kadar az vakit mi geçiriyorsunuz?

Önceki ilişkilerinizden taşıdıklarınız şimdi ki ilişkinizi engelliyor mu?

Çocukluk yaşantılarınız peşinizden geliyor mu?

Eşinizden ne gibi durumlarda uzaklaşıyorsunuz? Mesafe almak, korkularınızı ve kaygınızı azaltmaya yarıyor mu?

Belki de endişenin azalmasının tek yolu eşinizden uzaklaşmak değildir. Mesafe hissetmeye başladığınız zaman eşinize bu durumu açıklayabilir, hissettiklerinizden ve istediklerinizden ona bahsedebilirsiniz.

Yavaşlayın ve sakin olun

Bu belirtilerin ortaya çıkmaya başladığını gördüğünüz zaman bazı stratejiler kullanarak daha iyi hissedebilirsiniz. Stratejilerden birisi daha yavaş olmak ve kendinizi daha iyi hissettirecek cinsel aktivitelere daha fazla zaman ayırmaktır. Partnerinizle konuşmaya ve göz teması kurmaya özen gösterin.

Neye ihtiyacınız olduğunu söyleyin

Duygusal, tensel ve cinsel ihtiyaçlarınız her zaman aynı olmayabilir. Daha sert ya da daha hafif bir dokunuş istiyor olabilirsiniz. Neye ihtiyacınız olursa bunu fark etmeyi deneyin ve karşı tarafa iletin. Nasıl hissettiğinizi en iyi siz bilebilirsiniz ve devam edip etmemeye karar verebilirsiniz.

Kendi ihtiyaçlarınızın farkında olmanız ve partnerinizin buna saygı duyması önemlidir. Bu durum bazen ikinizi de gerginleştirebilir, ancak sakinliğinizi korumanızın, sabretmenizin ve gerektiğinde yavaşlamanızın cinsel hayatınızı geliştirmede faydalı olacağını hatırlayın. Partnerlerin birbirlerinin yaşadıkları zorlukları ve sorunları bilmesi ve bunların birlikte çözülmesi gereken durumlar olduğunu düşünmesi iyi sonuçlar alınmasını kolaylaştırır.

Seks hakkında konuşun

Cinsellik hakkında konuşmak her ilişkide önemlidir. Eğer sevişirken nelerden hoşlandığınızı söylemekten utanıyorsanız, bunu partnerinizle başka bir zamanda da konuşabilirsiniz. Neşeli olun; bunları konuşurken çok ciddi olmak zorunda değilsiniz. Cinsel fantezilerinizi paylaşırken kendinizi pek rahat hissetmeseniz de kendiniz için iyi olanı yapın, seks sırasında hoşlandıklarınız ve hoşlanmadıklarınızı anlamaya çalışın ve karşı tarafa iletin.

Cinsel isteği artırmak için 11 öneri


Seks arzunuz azaldı mı? Kendinizi eskisi kadar sekse hazır istemiyor musunuz? Sevişmek aklınızdan bile geçmiyor mu? Dönem dönem herkesin yaşadığı bu duyguları yenip, seks arzunuzu geri getirmek elinizde…

Cinsel isteksizliği ortadan kaldıracak öneriler…

Arzuyu azaltan hastalıkları ortadan kaldırın

Cinsel güç kaybına ve isteksizliğe yol açan nedenlerin yüzde 80’i bedensel rahatsızlıklardan kaynaklanır. Kalp, böbrek ya da karaciğer yetmezliği; şeker hastalığı; kansızlık; tiroit yetmezliği ve damar sertliği gibi hastalıklarınız olup olmadığını kontrol ettirin, varsa tedaviyi ihmal etmeyin.

Beyninizi sekse hazırlayın

Seks, cinsel organda değil beyinde başlayan bir eylemdir. Dolayısıyla beyninizi seks yapmaya ve seksten zevk almaya odaklayarak cinsel arzu eksikliğinin üstesinden gelebilirsiniz.

Spor yapın ama abartmayın

Spor yapmak zindelik kazanmanızı, kendinizi iyi hissetmenizi ve kendinize güvenmenizi sağlar. Bu nedenle egzersiz yaparak cinsel arzunuzu artırabilirsiniz. Ancak vücudunuzun sınırlarını zorlayan abartılı bir spor; örneğin kilometrelerce durmaksızın koşmak, bacaklarınıza, ciğerlerinize giden damarlarınızı genişletir ki bu da genital bölgeye giden kanı azaltır.

Spontane sekse yönelin

Partnerinizin erkek dergilerinden çıkan mükemmel vücutlu, seksi erkeklere benzemediğini, giyim kuşamının seks için davetkar olmadığını düşünmek sizi seksten soğutabilir. Tüm bunlar hazırlanmış, doğallıktan uzak seksiliktir. Oysa devir, spontane seks devri. Yani üzerinde çalışılmış, önceden hazırlanmış görüntüden ziyade; konuşma, davranış, bakış, nefes alıp verişler ve ilişki kurma esnasındaki doğal davranışların içerdiği seks unsurlarını yakalamaya çalışın.

Afrodizyak etkili bitki çayı için

Tarçın, susam, nane, kekik ve vanilya, afrodizyak etkili bitkilerden bazıları. Bitki çayı içeceğiniz zaman tercihinizi bu seçeneklerden yana kullanın.

Çikolata yiyin

Çikolata, beyindeki serotonin yapımını artırır ve bu nedenle kendinizi mutlu hissederek sekse yönelmenizi sağlar. Çikolatanın içindeki yüksek şeker ve kalori de cinsel uyarıcı ve keyif verici özelliğe sahiptir.

Bir kadeh şarap için

Özel bir afrodizyak etkisi olmasa da bir kadeh şarap, üzerinizdeki baskıyı atmanıza yardımcı olup daha rahat hissetmenizi sağlar. Cinsel arzunun üzerinde büyük baskı yaratan stresi yendiğinizde sekse yönelmeniz kolaylaşır, cinsel uyaranlara karşı daha duyarlı olursunuz.

Testosteron hormonunuzu artırın

Testosteron, cinsel arzuyu sağlayan hormonlardandır. Testosteron hormonunu artırmak için yulaf ve ginseng; çinko açısından zengin olan istiridye, istakoz, karides, soya fasulyesi, buğday kepeği ve kabak çekirdeği tüketin. Unutmayın, kilo vermek de kandaki testosteron düzeyini artırır. Ciddi bir cinsel isteksizlik sorunuyla karşı karşıyaysanız, doktor kontrolünde testosteron hormonu almalısınız.

Erotik film izleyin

Her ne kadar erkekler görerek, kadınlar ise dokunularak cinsel uyanışı yaşasalar da erotik video görüntüleri ve erotik sahneler içeren filmler, kadınların da cinsel arzusunu artırmasına yardımcı olur. Bir Kadının Seks Günlüğü, Okuyucu gibi cinsellik içeren filmleri öneririz.

Sıcak su ile banyo yapın

Sıcaklık, kaslarınızın gevşemesine, bu gevşeme de dokunmaya karşı daha hassas hale gelmenize yardımcı olur. Sıcak bir banyo ile kendinizi sekse hazırlayın.

Seks terapisi alın

Cinsel fobi, eşler arasında uyumsuzluk, cinsellikten zarar göreceğim endişesi, hamile kalma korkusu, cinsellikten dolayı suçluluk duyma, daha önce cinsel şiddete uğramış olma, erkeğin sürekli erken boşalması ya da sertleşme probleminin olması, kadının seks arzusuna ket vurur. Bu durumda çift olarak seks terapisine başvurmak gerekir.

Seks güzelleştiriyor


Seks yaparak da güzelleşmenin mümkün olduğu kanıtlandı.

Güzel olmak için yalnızca krem kullanmak, masaj yaptırmak, spor yapmak yada bakım uygulamak gerektiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Kadınların seks yaparak da güzelleştiği kanıtlandı. Yapılan araştırmalar cinsel yaşamından memnun olan ve uzun yıllar seks yapan kadınların genç ve güzel kaldığını ortaya çıkarttı.

Seks sırasında kan basıncının artması, kasların çalışması ve mutluluk hormonunun aşırı derecede salgılanması kalıcı güzellikte önemli etkenler arasında. Haftada 3 defa seks yapan kadınlar, en az 10 yaş daha genç ve güzel görünüyorlar.

İyi bir cinsel hayatın, beyin için de yararı büyük. Bunun sebebi ise beynin cinsel ilişki sırasında normalden çok daha fazla çalışıyor olması. Üstelik seksle birlikte başağrısı, stres gibi sorunlar da son buluyor. Kısacası, hem genç ve güzel kalmak hem de sağlığınızı korumak için uzmanlar seksi öneriyor.

Cinsel ilişki sırasında zevk alamıyor musunuz?


İlişkinizi değerlendirerek, neye ihtiyacınız olduğunu söyleyerek, seks hakkında konuşarak cinsellikten zevk almayı öğrenebilirsiniz.

Hiç diğer kadınların da cinsel problemlerden yakındığı aklınıza geldi mi? Bir ilişkinin başlangıcında tutkuyla seven ancak daha sonra geri çekilen tek kadının siz olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Belki de eşinizi seviyorsunuz ancak cinsel ilişki sırasında zevk alamıyorsunuz? Eğer bunlar size tandık geliyorsa yalnız değilsiniz…

Cinsellikten memnun olmayı engelleyen bariyerler

Her ne kadar cinselliğin doğal ve kolay olması gerektiğine inanılsa da gerçek farklıdır. Aileden, dinden, okullardan ve medyadan alınan mesajlar ile özellikle de kadın cinselliği sürekli saldırı altındadır. Toplumun cinselliğe yönelik tutumu bu konuda yaşanılan huzursuzlukların ve belirsizliklerin temelini oluşturur.

Farkındalık ve sabır

Cinsellik konusunda zorluklar yaşandığında sabırlı olmak, deneyimi anlamaya çalışmak ve karşılaşılan olası baskı, suçlama ve eleştirilerin etkisini anlamak önemli bir adım olacaktır.

Cinsel ilişki sırasında rahatsızlık veren bir durum ortaya çıkar çıkmaz yaşanılan duyguların ne olduğunu farketmek için içe dönmek gerekmektedir. Bu durumda kişinin kendisine sorabileceği sorulardan bazıları:

Vücudunuz nasıl tepkiler veriyor?

Ne tür duygulanımlar yaşıyorsunuz?

Nefesinizi tutuyor musunuz?

Kalbiniz hızlanıyor mu?

Aklınızdan ne tür düşünceler geçiyor?

Kendinizi uyuşmuş ya da huzursuz hissettiğiniz zamanlarda tam olarak neler hissediyorsunuz?

Kendi yaşantılarınızın ve tepkilerinizin farkında olmak ve kendi bedeninizi tanımak daha sonra rahatlamak ve cinsellikten zevk almak için esas unsurlardır. Farkında olmayı denemek sekste birden bire çok iyi hissedeceğiniz anlamına gelmez, hatta başlangıçta duygularınız ve düşüncelerinizin farkında olmak sizi daha fazla rahatsız edebilir. Eğer üzgün ve huzursuz hissederseniz bu durumda hislerinizle birlikte olmaya devam edin ve derin nefes alın ve kendinize bunun işe yarayacağını hatırlatın.

Sizin ve partnerinizin bu duruma yaklaşımının hassas ve sevgi dolu olması önemli olacaktır. Farkında, kabullenici ve hassas olmak cinselliğinizi ve kendinizi anlamak için esaslı adımlardır. Bununla beraber cinselliğinizi anlamak için kendinize geçmişinize ve ilişkinize yönelik bazı sorular sorabilirsiniz.

Geçmişle bağlantılar…

İlk kez ne zaman böyle hissettiniz?

Başka durumlarda da bu şekilde hissettiğiniz oluyor mu?

Bu şekilde konunun geçmişle nasıl bir bağlantısı olup olmadığını düşünün. Cevaplar durumun nasıl tetiklendiğini anlamanıza yardımcı olacaktır.

Ne zamanlar böyle hissettiğinizi düşünmek ve bunun hislerinizle bağlantısını anlamak da açıklayıcı olabilir. Geçmiş yaşantılarla ilgili duygusal tepkiler, tamamiyle çözümlenmiş olmayabilirler. Bu durumların altında geçmişte yaşanmış bir cinsel taciz veya kaotik bir ailede yetişme gibi durumlar yatıyor olabilir.

İlişkiniz nasıl?

Seksten kendinizi uzak tutuyorsanız bu durum ilişkinizi nasıl etkiliyor?

İlişkinizde cinsellik dışında değiştirmek istediğiniz alanlar var mı?

Partnerinizle tutkunuzu kaybetmenize sebep olacak kadar çok mu vakit geçiriyorsunuz?

Cinsel faaliyetlerinizi azaltacak kadar az vakit mi geçiriyorsunuz?

Önceki ilişkilerinizden taşıdıklarınız şimdi ki ilişkinizi engelliyor mu?

Çocukluk yaşantılarınız peşinizden geliyor mu?

Eşinizden ne gibi durumlarda uzaklaşıyorsunuz? Mesafe almak, korkularınızı ve kaygınızı azaltmaya yarıyor mu?

Belki de endişenin azalmasının tek yolu eşinizden uzaklaşmak değildir. Mesafe hissetmeye başladığınız zaman eşinize bu durumu açıklayabilir, hissettiklerinizden ve istediklerinizden ona bahsedebilirsiniz.

Yavaşlayın ve sakin olun

Bu belirtilerin ortaya çıkmaya başladığını gördüğünüz zaman bazı stratejiler kullanarak daha iyi hissedebilirsiniz. Stratejilerden birisi daha yavaş olmak ve kendinizi daha iyi hissettirecek cinsel aktivitelere daha fazla zaman ayırmaktır. Partnerinizle konuşmaya ve göz teması kurmaya özen gösterin.

Neye ihtiyacınız olduğunu söyleyin

Duygusal, tensel ve cinsel ihtiyaçlarınız her zaman aynı olmayabilir. Daha sert ya da daha hafif bir dokunuş istiyor olabilirsiniz. Neye ihtiyacınız olursa bunu fark etmeyi deneyin ve karşı tarafa iletin. Nasıl hissettiğinizi en iyi siz bilebilirsiniz ve devam edip etmemeye karar verebilirsiniz.

Kendi ihtiyaçlarınızın farkında olmanız ve partnerinizin buna saygı duyması önemlidir. Bu durum bazen ikinizi de gerginleştirebilir, ancak sakinliğinizi korumanızın, sabretmenizin ve gerektiğinde yavaşlamanızın cinsel hayatınızı geliştirmede faydalı olacağını hatırlayın. Partnerlerin birbirlerinin yaşadıkları zorlukları ve sorunları bilmesi ve bunların birlikte çözülmesi gereken durumlar olduğunu düşünmesi iyi sonuçlar alınmasını kolaylaştırır.

Seks hakkında konuşun

Cinsellik hakkında konuşmak her ilişkide önemlidir. Eğer sevişirken nelerden hoşlandığınızı söylemekten utanıyorsanız, bunu partnerinizle başka bir zamanda da konuşabilirsiniz. Neşeli olun; bunları konuşurken çok ciddi olmak zorunda değilsiniz. Cinsel fantezilerinizi paylaşırken kendinizi pek rahat hissetmeseniz de kendiniz için iyi olanı yapın, seks sırasında hoşlandıklarınız ve hoşlanmadıklarınızı anlamaya çalışın ve karşı tarafa iletin.