Kadınlara Sorulmaması Gereken Sorular


No.10 – Bu insanlarla neden arkadaşsın?

Bir kadının arkadaşlarını eleştirmek, kompleksli bir davranıştır. Kız arkadaşının erkek arkadaşlarından rahatsız olan erkek hoş karşılanmaz.

No.9 – Bundan sonra ne olacak?

İlişkilerin biraz spontan olması iyidir. Her adımı planlamaya çalışmak heyecanı öldürür.

No.8 – Tekrar görüşecek miyiz?

İlk randevudan sonra sorulmaması gereken bir sorudur. Fazla ilgi ilişkinin zorluk seviyesini düşürür.

No.7 – Kaç kişiyle beraber oldun?

Bu tipik bir kendine güvensizlik ve kabalık göstergesidir.

No.6 – Neden mesajıma cevap vermedin?

Bu soru, saatlerce mesaj bekleyip kafasına takan bir erkek profili çizer. Ayrıca kadının suçluluk duymasına sebep olur.

No.5 – Benden hoşlanıyor musun?

Erkeğin soru sormak yerine, kadının zaten hoşlandığını farz etmesi gerekir.

No.4 – Akşam ne yapmak istersin?

Kadınlar plan yapabilen erkekleri sever. Randevunun detaylarının belli olması iyi olur.

No.3 – Arabamı nasıl buldun?

Sahip olduklarıyla övünen bir erkek iticidir. Ev, otomobil, pahalı bir saat gibi şeyleri kadınların gözüne sokmak hoş kaçmaz.

No.2 – Benimle çıkar mısın?

Bir erkek her zaman kontrolü elinde bulundurmalı. Bu soru yerine, “Birlikte takılsak güzel olur“ tercih edilmeli.

No.1 – Öpebilir miyim?

Bir kadından öpmek için izin almak çocukçadır. Hiçbir kadın karşısında utangaç bir oğlan çocuğu görmek istemez. “Evet” dese bile, bunu yalnızca nezaketen söylediğini unutmayın

Kadınlar Neden Gay Erkekleri Sever?


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Son 5-10 yıldır televizyonlarda, filmlerde ve medyada kadınların ideal bir erkek gay arkadaşı olma fikri ortaya atılıyor.

Sex and the City dizisinde bir kadının muhakkak kesin suretle bir gay arkadaşı olması kuralı var mesela. Belkide medyada abartıldığı kadar gerçek hayatta bu kural o kadar da yaygın olmayabilir ama birazdoğruluk payı da var. Bizim gözlemlerimize göre ise kadınlar gay erkekleri sever.

Peki gay erkekleri kadınların gözünde değerli kılan özellikler neler?

Evet kadınları can kulağıyla dinliyorlar, giyim kuşamlarına ve temizliklerine özen gösteriyorlar ama asıl neden ne?

Şimdi size vereceğimiz tüyolarla gay arkadaşın yerine sizi tercih etmesi gerektiğini anlayacak.

Erkek kıyafetleri

Çoğu gay erkek modayı çok yakından takip eder ve stil sahibidir.Bir heteroseksüel erkeği giyim yönünden çoğu zaman sollamaktadır. Bu da kadınların gay erkekleri sevmelerinde ufakta olsa bir rol oynar.

Şimdi kendi kendinize sorun kalabalık bir ortama girdiğinizde üzerinizdeki kıyafet yüzünden tüm gözleri üzerinize hiç çektiniz mi? Eğer cevabınız hayır ise dolabınızı tekrardan ele alıp biraz modayı takip etmenizde yarar var. Eğer bir kadın haftada 2 kez kıyafetinizi eleştiriyorsa o dolabı yok etmenin tam zamanıdır.

Fiziksel görünüş

Görünüş çoğu insan için en önemli özelliklerden biri olma durumunu halen koruyor. Gay erkekler genelde fiziksel görünüşlerine ve kilolarına çok dikkat eder. Onlarla rekabet etmek için gerçekten sıkı çalışmanız gerekecek. En iyisi siz vakit kaybetmeden spor salonuna yazılın onu yapamıyorsanız evde mutlaka çalışın.

Hassaslık

2008’de Ulusal Bilim Akademisi tarafından yapılan bir araştırmaya göre gay erkeklerle kadınlarının beyinlerinin benzer tarzda çalıştığı kanıtlandı. İki tarafta simetrik yapıda çalışır. Heteroseksüel erkeklerin ise asimetrik olarak çalışır. Bu sebepten dolayı gay erkekler kadınları daha iyi anlayabilmekte ve dünyaya onlar gibi bakabilmektedirler.

Bu konuyu çözmek için karşınızdaki kadının gay arkadaşıyla hangi konuları paylaştığına ve konuştuklarına dikkat edin. Karşı tarafı anlamak için göstereceğiniz çabalar en azından sonuç verebilme olasılığına sahiptir. Beyinler farklı çalışıyor diye bir kadını anlayamayacağımız anlamına gelmemeli.

Sadakat

Kadınlar gay erkekleri niçin sever? Çünkü gay arkadaşları bir başka kadın için onları asla terketmez. Bir erkek ise bir kadını yüzlerce kez diğer bir kadın için terkedebilir. BU olayı çözmek için ufak hareketlerle başlayın mesela: Kız arkadaşınızlar sokakta giderken çok seksi ikiz kız gördüğünüzde bakmamaya gayret edin.

Eğlence

Gay arkadaşlar kadınlar için her zaman komik ve eğlenceli gelmektedir. Herhangi bir ortama girdiklerinde dansedebilmeleri, kadınlarla seks hakkında konuşabilmeleri ve dedikodu yapabilmeleri onları eğlenceli kılar. Kadınlarda bu rahatlığı her zaman sever.

Ne öğrendik?

Birçok yönden gay arkadaşlar sizi geçmiş olabilir ama unutmayın kadınlar her zaman heteroseksüel erkeklere ihtiyaç duyarlar sadece onların dertlerine biraz ortak olup, eğlenmeyi ve giyinmeyi bilen ve rahat bir insan olursanız inanın bu savaşı kazanırsınız. Çekicilik daima sizde!

Kanka Mı, Sevgili Mi?


Bir ilişkinin en zor yanlarından birisi de en yakın arkadaşlarınızla sevgiliniz arasındaki dengeyi sağlamaktır. Oldukça hassas bir dengedir, ve durumu yanlış ele almanızın ciddi sonuçları olabilir.

Kız arkadaşınız yerine bir çok kere erkek arkadaşlarınızla dışarı çıkarsanız, siz farketmeden ayrılırsınız. Kankalarınız ile sevgiliniz arasındaki dengeyi kurmak tamamen zaman yönetimi ve saygıyla alakalıdır. Askmen olarak size yardımcı olmaya geldik.

Her birisiyle zaman planlayın

Arkadaşlarınız dışarı çıkmayı düşünüyorlar bu sizi de davet etmek için aradılar. Aynı zamanda kız arkadaşınız, her haftasonunu onla geçireceğinizi düşünmeye başladı. Burada problem her iki tarafla yapılan aktivitenin de önemidir. Arkadaşlarınız ve kız arkadaşınız arasındaki dengeyi kurmak amacıyla küçük bir plan yapmanız işe yarayacaktır. İşgüzar ya da gergin gibi görünebilir ama zamanınızı planlamak size çok şey kazandıracaktır.

Kutsal zamanlar

Sevgiliniz ve en iyi arkadaşlarınız arasındaki dengeyi kurarken, bazı kutsal zamanlar olduğunu göz ardı etmeyin. Böyle zamanları zorunlu olarak sevgilinizle geçirmeniz gerekir. Örneğin, yıl başı için en yakın arkadaşlarınız New York’a gitmeyi ya da en basitinden şehrin meydanında alkolle sulandırılmış bir gece geçirecekler ve sizi de davet ediyorlar. Esas nokta işte burada parlıyor. Her ne kadar alkole susamış olsanız da yıl başınızı kız arkadaşınızla geçirmeniz gerekiyor. Evet, o sizle romantik bir gece geçirmek istiyor. Bu durumda hayır diyemezsiniz. Buna benzer şekilde hiçbir durum altında kız arkadaşınızla kamp kuramazsınız ya da çılgınlar gibi futbol maçı izleyemezsiniz. Bazı şeylerin önemini kavrayın ve buarada kanka ve sevgili farkı ortaya çıkacaktır.

Ortak arkadaş haline getirin

Sevgiliniz ile kankalarınız arasındaki ince çizgiyi kurma aşamasında, her iki tarafında bulunduğu organizasyonlar düzenleyin. Örneğin, arkadaşlarınızla beraber dışarı çıktığınızda kız arkadaşınızı da götürün. Bu, kanka ve sevgili arasındaki bağı kurmakta birebirdir. Kız arkadaşınız, ilişkisi olmayan erkek arkadaşlarınız için fırsat yaratır. Yalnız kızlar, ortamda başka kız varsa, ilişkisi olmayan erkeklerle daha rahat konuşacaktır. Ortamda bir kızın olması ayrıca kızlar arasındaki rekabeti de arttıracaktır.

Kız arkadaşınız bu tip toplanmaları sevecektir çünkü herhangi bir dişi çöp çatan olmaktan kendini alıkoyamaz. Ayrıca sizin arkadaşlarınızla eğlenmekten de mutlu olacaktır çünkü genelde sevgililer, sizin yalnız erkek arkadaşlarınıza kız arkadaş bulmak isteyecektir. Yalnız arkadaşlarınız artık kendilerine bir sevgili edindiklerinde, onlar sevgiliniz için daha az tehditkar olacaktır. Böylece çift çift dışarı çıkabilir ve eğlenebilirsiniz.

Partiler

Partiler düzenlemek, kız arkadaşınız ve yakın arkadaşlarınızı bir araya getirmek için bir başka uygun yoldur. Arkadaşlarınız özellikle bu tip partilere daha fazla ilgi duyar çünkü sevgilinizin ilişkisi olmayan kız arkadaşları da gelecektir.

Kimle olduğunuza dikkat edin

Kankalar ve sevgiliniz arasındaki ince ayarı tutturmanız için bir ip ucu: beraber geçirdiğiniz ‘kaliteli’ süreye dikkat edin. Diğer bir deyişle, en yakın arkadaşlarınızla beraberken, telefonla sevgilinizle fazla uzun konuşmayın. Ya da sevgilinizle beraberken kankalarınızla uzun süre boyunca mesajlaşmayın. Kız arkadaşınız ya da yakın arkadaşınız, ihmal edildiğini anlayınca kıskançlaşabilir ve alınganlaşabilir. Eğer dikkatiniz başka yerdeyse, birisiyle olmanızın bir önemi yoktur.

Kız arkadaşınızı kankalaştırmayın

Sevgiliniz ile yakın arkadaşlarınız arasındaki ince çizgiyi bulmanızda size bazı öneriler sunduk. Bunların arasında onu günlük rutininize katmak da bulunuyor. Ancak bir sorun var…: Ne kadar isteseniz de sevgiliniz, en yakın erkek arkadaşlarınız gibi birisi haline asla gelmez. Spordan nefret ediyorsa, onu her Pazar günü yakın arkadaşlarınızla beraber futbol maçı izlemeye zorlayamazsınız. Yakın arkadaşlarınızda onu her okey gecesine getirmenize bir yerden sonra sinir olmaya başlarlar. Sevgilinizi, arkadaşlarınızın da içinde olduğu aktivitelere ne zaman katacağınıza iyi karar verin.

Mutlu bir çevre

Sevgiliniz ve kankalarınız arası ince çizgiyi tutturmak çok zordur, ancak bu nihai olayı gerçekleştirdiğinizde nirvanaya ulaşabilirsiniz. Buna ulaşmak, kız arkadaşınızı elinizde tutmak ve yakın arkadaşlarınızdan ayrılmamanız için gereklidir. Bazen zamanınız konusunda yaratıcı olmanız gerekebilir, ama olması gerektiğinden biraz önce zaman yönetiminizi yaparsanız, herkes mutlu olur.. siz de dahil olmak üzere!

 

Türk Erkeği Cinselliği Nerede Yaşıyor?


Evet, cinsellik yönünden kapalı bir toplumuz peki Türk erkeği cinselliğini nerede yaşıyor? Havuz, yatak odası, ofis…

Aşk & seks, güç & para, yaşam, otomobil ve sağlık & spor kategorilerimizde düzenlediğimiz anketler sonucunda Türk erkeğinin saçını boyatmaya nasıl yaklaştığı, hangi otomobili kullanmayı tercih ettiği, nerede cinsel hayatını yaşamak istediği ve birkaç kilit sorunun cevabı daha yanıtlanmış oldu.

Bir klasik “Yatak odası”

Nerede sevişmek isterdiniz? sorusuna Türk erkeği klasik cinsel yaşam alanı anlayışını bozmadığını hayalinde yatak odası olduğunu birkez daha anketimizde oylayarak belirtmiş oldu. İkinci sırada ise sıradışı bir mekan havuzu seçen Türk erkeği aslında cinselliğinde biraz daha rahat olmak istediğini göstermiş oldu.

Nerede sevişmek isterdiniz?

Yatak odası 31%

Havuz 20%

Ofis 10%

Komşunun evi 8%

Araba 6%

Bar Tuvaleti 6%

Uçak 6%

Mutfak 5%

Halka açık alan 4%

Balkon 4%

Beyaz saç fobisi

Bir erkek saçını sizce boyamalı Mı?

Evet 82%

Hayır 12%

Kararsızım 6%

İlk randevuda midemiz kazandı

Türk erkeği “İlk randevunuzda nereye gidersiniz?” anketinde büyük bir çoğunlukla şık bir yemeği diğer bütün seçeneklere tercih ederek geleneği bozmadı.

İlk randevunuzda nereye gidersiniz?

Şık bir restaurant 46%

Sinema 23%

Onun evi 19%

Gece kulübü 5%

Piknik 4%

Lunapark 3%

İş hayatımızın son kullanım tarihi!

İş hayatı hakkında “Kaç senedir aynı yerde çalışıyorsunuz? diye Türk erkeğine sorduk ve büyük bir çoğunluk 1 yıl boyunca aynı yerde çalışmadığını belirtti.

Kaç senedir aynı yerde çalışıyorsunuz?

1 yıldan az 42%

1-3 yıl arası 24%

3-5 yıl arası 20%

5 yıl ve fazlası 14%

Spor&Sağlık

Spor salonuna ne sıklıkta gidiyorsunuz?

Haftada 1 %73

Haftada 3 %17

Haftanın hergünü %7

Hiç gitmiyorum %3

Otomobil

Hangi tip otomobili kullanmayı isterdiniz?

Spor 50%

Cip 28%

Sedan 20%

Araba kullanmayı hiç sevmiyorum 2%

Dondurma Yedikten Sonra Seks Yapmayın


Yaz aylarında cinsel istekte artış olduğunu söyleyen uzmanlar uyarıyor: Soğuk içeceklerden sonra veya dondurma yedikten sonra cinsel ilişkiye girmeyin.

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Genel Başkanı Cem Keçe, cinselliğin mevsimi olmamasına rağmen yaz aylarının gelmesiyle birlikte cinsel istekte artış gözlendiğini, insanların havalar ısındıkça daha çok seks yapmaya başladıklarını söyledi.

Güneş ışığının cinsellik için önemli olduğuna dikkati çeken Keçe, ”Işık kesildiği zaman mutluluk hormonu olan ‘serotonin’ seviyesi düşer, insanlar daha mutsuz olurlar. Doğanın baharda yeniden canlanması gibi insanların cinsel hayatı da baharda ve yazın canlanabilir” dedi.

Keçe, araştırmalara göre cinsel yaşamın mevsiminin bahar ve yaz ayları olduğunu vurgulayarak, ”Çünkü insanlar sekse çağrıyı genellikle koku ve görüntüyle yaparlar. Yazın erotik, görsel uyarılar ön plana çıkar ve insanlar daha rahat giyinirler, dolayısıyla cinsel isteklerde artış olabilir” diye konuştu.

Aşırı sıcak havaların cinsel yaşamı olumsuz yönde etkilediğine de değinen Keçe, bu konuda da dikkatli olunması uyarısında bulundu. Keçe, insanın temel dürtüleri olan yemek, içmek, barınmak, korunmak ve cinselliğin bir zincirin halkaları gibi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

Performans Düşüklüğüne,Ereksiyon Sorununa Yol Açabilir

”Yaz sıcaklarında aşırı yemek yiyerek, tok karnına veya soğuk içecekler içtikten ya da dondurma yedikten sonra cinsel ilişkiye girmek sağlıklı değildir. Hazımsızlık ve soğuk yiyecekler cinsel enerjide dengesizliğe yol açabilir. Aşırı tok karın performans düşüklüğünden, ereksiyon sorunlarına, cinsel isteksizlikten cinsel başarısızlığa kadar birçok cinsel soruna neden olabilir.”

Özellikle kalp hastası kişilerin sıcak havalarda daha dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Keçe, şöyle konuştu:

Kalp Hastaları Daha Dikkatli Olmalı

”Özellikle cinsel ilişki, sıcak havalarda kalbi yorarak kalp krizi riskini artırıyor. Kalp hastalarının yaz aylarında sıcağın en üst seviyede olduğu gündüz öğle saatlerinde cinsel ilişkiye girmemesi gerekir. Çünkü sıcak hava ve aşırı güneş, kalp hastalarında efor ve kalbinin gücünde azalma gibi olumsuz etkilere yol açabilir, bu da kişiyi zor durumda bırakabilir.”

İlk Buluşmada Kızı Kazanın


Bir kadını istiyorsanız onu ilk 5 dakikada tavlayabilmelisiniz.

İlk karşılaşma anlarında karşınızdakini etkileme süreniz zannettiğiniz kadar uzun değildir. Kadınların beyninde ilk beş dakika sonunda bir çan çalar ve sizinle ilgili kararlarını verirler. Kısacası belki de hayatınızın aşkı karşısında sadece beş dakikanız var; tek bir saniyeyi bile boşa harcamayın ve tüyolarımızı iyi okuyun.

İşin iç yüzü

1- Ne istediklerini bilmezler

Eğer yakın kadın arkadaşlarınız varsa, kesin şu sözler size tanıdık geliyordur: “Öyle yakışıklı ki kesin beni aldatır” ya da “Çok sadık ve romantik bir erkek ama biraz da çapkın olsa fena mı olur?” Bu iki cümle birbiriyle ne kadar tutarsız görünüyor değil mi? îşte kadınları da zaten bu kelime özetler: Tutarsız.

Hamleniz: Onun beklediği erkek olmak için çabalamayın

Çok uyumlu olmak sizi üzebilir. Zira onun dediği her şeyi kabul etmek sizi ezik biri gibi gösterebilir. Siz henüz onun en yakın arkadaşı değilsiniz ve hâlâ kendinizi orijinal ve ilginç biri olarak göstermeye çalışıyorsunuz. Ona zıt gelecek çarpıcı fikirler ortaya atmaktan çekinmeyin. Bu sayede diğerlerinin arasından sıyrılabilirsiniz.

İşin iç yüzü

2-Erkekler kadar yüzeysel olabilirler

“Tek istediğim dürüst bir erkek” diyen kadınlar için yalancı diyemeyiz belki ama gerçeklerin bir kısmını sakladıkları da açıktır. Çünkü aslında onlar için de ilk aşamada dış görünüş önemlidirve kararlarını etkiler. Yoksa Bing Bang Theory dizisinin bu tatlı ‘inekleri hatunsuzluktan duvara tırmanırlar mıydı?

Hamleniz: Kendinizi iyi satın

Olayın yakışıklı olmak ya da olmamaktan ibaret olduğunu düşünmeyin. Zira dış görünüşle ilgili yorumların içinde ‘formda’, ‘bakımlı’, ‘stilsahibi’ ya da ‘sakalsız bir cilde sahip’ gibi çeşitli sıfatlar da bulunuyor. Yani mekandaki herkesten yakışıklı olmasanız da öyle olduğunuzu düşündürmek için başka seçenekleriniz de mevcut.

İşin iç yüzü

3-Kadınlar her zaman ana kreliçe olmak ister

Erkekler dünyasındaki klasik kurallardan biri şudur: İlk bakışta bardaki bir-iki kadın belirlenir ve belli zaman aralıklarıyla her ikisiyle de şans denenir. Eğer şanslı bir erkekseniz, ilk attığınız oltada balık tutmanız mümkündür. Fakat sizin için Murphy’nin o acımasız kuralları işliyorsa, ilk yaklaştığınız kadın sizi reddedecektir. İşte, bu mini bir felakettir. Zira ikinci kadın aslında bütün gece sizi izlemiştir ve kadınlar asla ikinci kadın olmak istemez.

Hamleniz: Açık ve net olun

Bir gecede çok fazla hamlede bulunmaya gerek yok. Sadece tek bir kişiyi gözünüze kestirin ve tüm enerjinizi ona harcayın. Zaten sadece onun için orada olmanız sizi oyuna 1-0 önde başlatır.

İşin iç yüzü

4-İlk beş dakikada bir bağ kurabilirsiniz

Bazı hisleri zamanla ölçemeyeceğiniz kesin. Bir kadın büyük ihtimalle sadece iki-üç kelime ettiği bir erkeği hiç unutmama, öte yandan saatlerce konuştuğu bir başka erkeği anında zihninden silebilme yetisine sahip tek canlıdır. Kadınların hisleri ve zaman arasındaki bu göreceli ilişki sizi aynı zamanda şanslı da kılar.

Hamleniz: Gerçekten sohbet edin

Klişe cümleler yerine gerçek bir sohbet yakalamaya çalışın. Nereli olduğu ya da hangi okullarda okuduğu gibi soruların cevapları size üstüne saatlerce konuşabileceğiniz ortak paydalar sağlayabilir. Verdiği hiçbir bilgiyi kaçırmayın; belki ikinizde çocukluğunuzu aynı yazlık beldede geçirdiniz ya da aynı hocalardan ders aldınız.

Erkeklerin Nefret Ettiği Kadınlar


Erkeklere göre kadınlar hem mükemmeller hem de değiller. Bazı kadınlar ise erkeklerin hiç sevmediği türden. Hatta öyle ki bazen erkekleri delirtebiliyorlar… Peki bu kadınların tipleri nasıl, karakterleri nasıl?

1. Seksi silah olarak kullananlar:

İlişkilerde çoğu kadın kendi üstünlüklerini kurmak için erkeklerin seks isteklerine duyarsız kalır. Bu cesur davranış kendi aralarında alkışlanırken, erkeklere göre basit gibi görünen bu insan ihtiyacından kadınların gerçekten vazgeçebileceklerini düşünmemeleri gerekiyor.

2. Vır vır konuşanlar:

Çoğu kadın konuşmayı sever ve eğer bir erkek onlara bir fırsat verirse susmak bilmeyebilir. Bu erkeklerin kadınların ne söylediklerine dikkat etmeyecekleri anlamına gelmez sadece erkekler her detayı duymak istemiyor.

3. Bayılıncaya kadar alış veriş yapanlar:

Alış veriş zamanı geldiğinde, çoğu kadın için bir gün yetmez. Vitrinlere bakmak, tek tek incelemek ve fiyatları bilmek isterler. Bir ayakkabı ve giysi mağazasında yeme, içme ve diğer sorumlulukları düşünmeden saatler harcayabilirler. Erkeklere göre en kötüsü onunla dolaşmasını istemesi.. Mağaza mağaza, amaçsızca, her kıyafete ve ayakkabıya bakarak gerektiğinde büyük paralar ödemekten sıkılıyorlar

4. Aşırı duygusallaşanlar:

Herşeye ağlamak. Acıklı ya da mutlu bir filme, kırılan bir tırnağa ya da kötü kesilen saça. Erkeklere göre daha kötüsü onlardan bu duygusallıklarını gidermelerini beklemeleri. Kadınlar bu tür durumlarda erkeklerin omuzunda ağlamak isterken, diğer taraftan onu rahatlatan şeyler söylemenizi beklerler. Erkekler bir kadını rahatlatacak şeyi henüz bilmiyorlar. Onlara söyledikleri şey çok iyi gelebilir veya onları incitebilir. Erkekler her dakika omuzlarını ıslatan bir kadın istemiyor.

5. Kişisel alanlara saldıranlar:

Kadınların erkeklerin kişisel eşyalarını karıştırmak gibi içgüdüsel tiki vardır. İlişkisinin ya da evliliğinin uzun sürmesini isteyen kadınlar bir gümrük görevlisi gibi herşeyinizi alt üst edebilir. Bu tür davranıştan aslında kadınlar da erkekler kadar nefret eder. Saçlarını ne kadar kestirdiklerinin ya da başka yerlere ne kadar harcadıklarının bilinmesini istemezler.

6. Gizemli, araştırarak konuşanlar:

‘Ne düşünüyorsun’ sorusu kadınların erkeğin aşkını anlamalarına yardımcı olan bir soru haline geldi. Erkekler belirsiz, teorik soruların yanıtlarını onların istedikleri doğrultuda vermeye çalışmaktan nefret ediyor. Erkekler eğer gerçekten ruh eşi olduklarına inanırlarsa, cevapları hemen veriyorlar.

 

7. Zayıf ve muhtaç olanlar:

Bazı kadınlar kıymetli hissetmek, erkeklerinin onları el üstünde tutmasını, şımartmasını ve ne kadar özel olduklarının söylenmesini, etraflarında moral ve destek için pervane olmasını isterler. Erkeklere göre bu noktada bir tezat var. Flört sırasında kadınlar ne kadar özgür olduklarını erkeklere göstermek isterken, aşık olduklarında savunmasız hale gelebiliyorlar. Erkekler ise, dayanıklı ve sağlam kadınlarla birlikte olmak, en azından kendi iç dünyalarıyla barışık olanları tercih ediyorlar.

 

8. Kıskançlar:

Çoğu kadın sevgilisinden ya da erkeklerden başka bir kadının adını duymaktan hoşlanmaz. Erkekler neden kadınların buna aşırı tepki gösterdiklerini çoğu zaman anlayamaz. Eğer erkekten şüphelenmesini gerektirecek bir davranış varsa, paranoyasında haklıdır. Boş yere olan size olan güvensizliğinin bedelini erkekler ağır ödememeleri gerektiğini düşünüyor.

9. Diğer kadınları çekemeyenler:

Neden bir kadın zengin bir kadını övücü sözler söylemez? Kilodan saç şekline kadar her konuda titiz oldukları halde, çoğu kadın hemcinsinin zenginliğini kıskanır. Erkeklerin de bu tür şeyler söylemesini istemezler. Erkekler de zaten gerekmedikçe söylemezler ancak her söylediklerinin ve yaptıklarının eleştirilmesini, krize dönüşmesini istemiyorlar.

 

10. Olmadığı halde erdemli görünenler:

Çoğu kadın erkeklerden daha erdemli olduğunu göstermeye gayret eder. Erkekler kadınların göründükleri kadar saf ve masum olmadıklarını, her insanın hatalarının olabileceğini düşünüyor. Erkeklere göre kadınlar istedikleri gibi bir erkek bulmak için, onların kendileri gibi olmalarına izin vermeli.

Sorularla Erken Boşalma


ERKEN BOŞALMA NE SIKLIKTA GÖRÜLÜR?

Erken boşalmanın temel belirtileri olan : Boşalma küçük cinsel uyarılarla ve neredeyse kontrolsüz bir şekilde meydana gelmesi, Cinsel tatminde azalma,Suçluluk, utanç ve hayal kırıklığı hissi erkekleri etkileyen en sık görülen seksüel problemdir. Çalışmalar bu problemin erkeklerin %40’ında endişelenmeyi gerektirecek bir boyutta olduğunu göstermektedir.

ALTTA YATAN FAKTÖRLER NELERDİR?

Erken boşalmanın temel belirtileri olan : Boşalma küçük cinsel uyarılarla ve neredeyse kontrolsüz bir şekilde meydana gelmesi, Cinsel tatminde azalma,Suçluluk, utanç ve hayal kırıklığı hissi erkekleri etkileyen en sık görülen seksüel problemdir. Çalışmalar bu problemin erkeklerin %40’ında endişelenmeyi gerektirecek bir boyutta olduğunu göstermektedir.

ALTTA YATAN FAKTÖRLER NELERDİR?

Bazen ilk ilişkiden itibaren ortaya çıkabileceği gibi bazı durumlarda da daha önce problemi olmayan bir kişide daha sonra gelişebilmektedir.

Bazen ilk ilişkiden itibaren ortaya çıkabileceği gibi bazı durumlarda da daha önce problemi olmayan bir kişide daha sonra gelişebilmektedir.

Düzensiz cinsel ilişki, kişinin düzenli boşalamıyor olması burada önemli bir faktördür.Ayrıca ilişkiye verilen önem ve gerginlik yani performansın çok önemli olarak algılandığı durumlarda da ortaya çıktığı görülmektedir.

Kişinin ilişkiyi algılayış şekli önemlidir: İlk cinsel deneyimlerin sağlıklı olmayan ortamlarda yaşandığı durumlarda kişinin aşırı gergin ve bir performans gösterme gereği içerisinde ilişkiye yaklaştığı durumlarda erken boşlamanın sık görüldüğünü görmekteyiz.

Kişinin olaya verdiği değer, önemin fazla olması, yani performans anksiyetesinin yoğunluğu, düzensiz cinsel ilişki ya da nörojenik hassasiyetin varlığı erken boşalmayı yaratmada önemli faktörler olarak görülmektedir.

FİZİKSEL BİR NEDENİ DE OLABİLİR Mİ?

Genellikle altta yatan neden psikolojik olsa da nadiren fiziksel bir neden (prostat bezi inflamasyonu veya sinir sistemi fonksiyon bozukluğu gibi) de etken olabilir:

– Sempatik sinir sistemi hasarı (örneğin abdominal ameliyat sonrası)

– Prostat hipertrofisi ve prostatitis

– Üretrit

– Diabetes Mellitus (şeker hastalığı)

– Bölgesel genito-üriner hastalık

– Bölgesel duyu hasarı

– Polisitemi

– Polinörit vb. gibi organik faktörler etkili olabilir.

ERKEN BOŞALMA DAHA SIK OLARAK HANGİ YAŞLARDA GÖRÜLÜR?

Her yaşta olmakla beraber en çok genç erkeklerde görülür. Erken boşalma erkeğin yaşından çok seksüel deneyiminin yeni olmasından (yeni bir partner , vb) kaynaklanmaktadır. Ancak yaş ilerledikçe ikincil ereksiyon için gereken sürenin uzaması, tam ereksiyona ulaşamamadan dolayı başvurular sıkça olmaktadır. Ereksiyon tam olamayınca erken boşalma kaçınılmaz olmaktadır. Çoğu zaman evliliklerde eşler bu sorunu kabullenmiş görünüyor, oysa evlilik dışı bir ilişkiye girildiğinde yeni partner için bu sorun büyük paniğe yol açabiliyor.

TEDAVİSİ NEDİR?

Öncelikle erkeğin psikolojik yapısını inceleyip psikosomatik bir durum var mı, yoksa uyarıyı arttıran özel bir sebep var mı, onu araştırıyoruz. Önemli olan bir uzmana başvurulması. Erken boşalma sorunu da olsa erkekler bir uzmana başvurarak bu konuyu anlatmaya çekiniyor.

Kişinin boşalmanın kontrolünü elde etmesi için bazı ev ödevleri verilir. Kişinin kendisinin ve eşiyle beraberken yapacağı birtakım çalışmalardan oluşur. Burada kişinin boşalmanın kontrolünü sağlaması için egzersizler oluşturmaktadır. İlaç tedavileri de destek olarak verilmekle birlikte ev ödevleriyle kişinin ilaca bağımlı olmaksızın kendi başına kontrolü sağlaması amaçlanmaktadır.

Tedavide, kişinin olayı algılayış biçimi, partnerinin olup olmaması ve onunla beraber terapiye gelmesi çok önemlidir.

Cinsel tedaviler eğer kişinin başka bir kişilik veya ilişki problemi varsa uygun değildir. Öncelikle kişinin diğer problemlerinin ele alınması ve tedavisi gerekir.Çünkü bu problemler cinsel tedavide engel oluştururlar.Örneğin: kişinin depresyonu ya da partner problemi , boşanma döneminde cinsel tedaviden önce depresyonunun ve ilişki problemlerinin düzenlenmesi gerekmektedir.

EGZERSİZLER

Tedavide egzersizler kişinin kendi başına yapacağı çalışmalar ve partneriyle yapacağı çalışmalar şeklinde düzenlenmektedir.

Erken boşalmada boşalma refleksif hale gelmeden kişinin bunu hissetmesi ve durdurması hedeflenir. Çok erken boşalan kişide, bu noktada herhangi bir egzersiz (sıkma, germe, çift yönlü germe) uygun değildir.

En sık olarak sıkıştırma / sıkma tedavisi de kullanılmaktadır. Cinsel ilişki sırasında veya öncesinde eğer erkek erken boşalma olacağını hissederse cinsel ilişkiye ara verir ve kendisi veya eşi penisi baş ve işaret parmakları ile kavrayarak sıkar; ve penisin uç kısmının hemen gerisine yaklaşık 20 saniye süresince hafif bir basınç uygular, daha sonra cinsel ilişkiye baştan başlanır. Bu yöntem gerektiği kadar sıklıkla uygulanabilir. Basit bir eğitim şekli de ilişki halinde veya mastürbasyon yaparken: penisinizi sizin yada partnerinizin uyarması fakat boşalmadan hemen önce bu uyarıyı durdurması, 30-60 sn. uyarıyı durdurduktan sonra tekrar uyarması ve boşalmadan az önce durdurması şeklinde bir siklusu 5-6 kere tekrarladıktan sonra ancak boşalmaya izin vermektir.

Burada unutulmaması gereken husus, hasta ve partnerinin verilen ödevleri algılayabilecek düzeyde olması ve öncelikle diğer tetkiklerinin tamamlanmış olarak bu terapilere başlanmasının önemidir.

TEDAVİDE DİĞER YÖNTEMLER:

Düzenli bir cinsel yaşam ve sürekli bir partner öneriyoruz. Ayrıca İlaç tedavisi – dopamine antagonistleri – antidepresanlar – anksiyolitikler – Anestezik etkili losyon/kremler de davranış terapiye ek olarak önerebiliyoruz. Ayrıca yoga meditasyondan da fayda görüldüğünü belirten çalışmalar mevcuttur.

Davranış tedavisinin başarı oranı %60-90 arasındadır. Ancak, eşlerin birbiri ile uyumunun iyi olması gerekir ve tedavi edildikten sonra da erken boşalma tekrarlayabilir.

ERKEN BOŞALMANIN ETKİLERİ NELERDİR?

Bir çok erkek zaman zaman erken boşalma problemi yaşamakta ve sonradan kendileri bu sorunu çözmektedirler. Tedavi gerektiren durumlarda ise oldukça başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.

Kalıcı “erken boşalma” hem erkeğin hem partnerinin seksüel fonksiyonları üzerine zararlı etkileri vardır. Çoğu erkek ilk ilişkilerinde erken boşalma eğilimindedir. Erkeğin cinsel deneyimlerinin sayısı arttıkça ve sevişmenin yapılabildiği uygun ortamlar doğdukça daha güvenli olur ve erkek kendini tutmayı öğrenir. Çoğu erkek bu problemin üstesinden gelir ama bazıları bir uzmanın görüşüne ihtiyaç duyar.

 

 

 

Sevgiliniz Hangi Konularda Yalan Söylüyor?


Sevgilinizin ilişkinin başlarında hangi konularda yalan söyleyebilir? Erkeklere birkaç konuda bunun yardımını vermek gereklidir.

Kaçınılmaz bir gerçek olarak erkek yada kadın olsun farketmez yeni bir ilişkide yalan söyleme sanatını birçok insan uyguluyor. Bunun birsürü sebebi var ama ana nedenlerinden biri karşı tarafı etkilemek için uydurulan yalanlar. Diğer bir gerçek ise kadınların erkeklerden daha çok bunu yapması. Peki kadınlara ne kadar güvenebiliriz? Erkekler daha mı dürüst?

Burada önemli olan nokta, erkeklerin yeni bir kızla çıkmaya başladıklarında bu tür yalanları yememeleri. Sizin de bu tür yalanlara düşmemeniz için birkaç tüyo.

“Ben aslında şu kadar kişiyle çıktım…”

Kadınlar sayılar hakkında yalan söyler. Hepsi olmasada çoğu bunu yapar. Eski ilişkilerinin sayıları hakkında özellikle. Bununda aslında basit bir nedeni vardır. Siz eğer benim sadece 2 ciddi ilişkim oldu dediğiniz anda onun sizden sayıca fazla ilişkisi olabilmesi ihtimaline karşı bir savunmadır bu. Ters bir diğer durumda sizin çok ilişkim oldu dediğiniz zaman onun yalnızca 1 ilişkisi olması, onun tecrübesiz olduğunu göstermesin diye bu seferde sayıyı artıracaktır.

Nasıl başedersiniz: Bu durumu anlamanız onu rahatsız edeceği için bu konudan ya uzaklaşın yada ona gerçek duygularınızı söyleyerek olayın büyümemesini sağlayın.

Ortak zevkler, hobiler

Bir ilişkide ortak noktalar, hobiler ve zevklerinizin olması güzel birşeydir ama onun hoşlanmayacağı birşeyi söylerken kesinlikle araya yalan girecektir. İster bunlar yapılan bir spor olsun ister sinema veya bir hobi olsun. Sizin izlediğiniz bir futbol maçını sevdiğini söylemesini zaten beklemeyin. Ama bunlar sorun teşkil etmemeli.

Nasıl başedersiniz: Sonuçta ne kadar ortak noktanız olursa aşkınız o kadar büyük olur kuralı geçerli değildir. İlk aylarda söyleyeceği bu küçük yalanlara aldırış etmemeniz iyi olacaktır.

Arkadaşların çok iyi

Sevgilinizin tüm arkadaşlarınızı beğenmesi imkansızdır, en azından ilk başta. Sonuçta sizin hayatınızın bir parçası olacaksa bu konuda yalan söylemek zorunda da kalacaktır.

Nasıl başedersiniz: Bu yalanı aslında anlamak bile istemeyebilirsiniz. Sonuçta sizinle birlikte olabilmesi için gerekliliklerden biridir bu. Ayrıca zamanı geldiğinde sizinde arkadaşlarınız hakkında gerçeği duyacak cesaretinizinde olması gerekmektedir.

Normalde bunu yapmam

Bowling oynarken bu lafı demesi doğru bir düşünce olabilir. Ama eğer yatakta veya bir ilişkide bunu söylüyorsa muhtemelen yalandır.

Nasıl başedersiniz: Yapmış olduklarını belki defalarca tekrarlamıştır. Ama bu kötü düşünceleri beyninizden atın ve sizinle yapmış olduğu hataları sevin.

O bir melek!

Abartı ve küçük yalanlar her ne kadarda bir ilişkide doğru gözükmese de flört süresinin ilk zamanlarında aranızın bozulmamasını sağlayabilir. Tüm yalanlara rağmen sizi elde etmek ve bırakmamak için çırpınıyorsa birkez daha düşünün. Sadece sınırları çizmeyi iyi bilmeniz gerekiyor. Tuttuğunuz takımın oyuncu isimlerini biliyorum demesiyle kriminal geçmişini saklaması aynı olay değil sonuçta. Ama siz yinede sevgilinizin bir melek olduğunu sanmayın.

 

Orta Yaştaki Erkekler Bu Kansere Dikkat


Böbrek kanserleri erken dönemde saptandığında cerrahi ile tam tedavi şansı yüksek olan kanserlerdir. Genellikle 50-70 yaşları arasında ortaya çıkar ve erkekte kadına göre 2-3 kat daha fazla görülürler.

Böbrek kanserinin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir ancak bazı risk faktörlerinin bu hastalığa yakalanma oranını arttırdığı belirlenmiştir. Böbrek kanseri büyüdükçe etrafında yer alan lenf bezleri, karaciğer, kalın barsak ve pankreasa yayılabilir. Bunun yanında, ana tümörden kopan tümör parçaları vücudun diğer uzak taraflarına giderek yerleşebilir.

Böbrek kanserinin bilinen risk faktörleri

*Sigara

*Aile öyküsü

*Diyet

*Yüksek tansiyon

*Şişmanlık

*Mesleki risk faktörleri: Çelik endüstrisi, petrol, kadmiyum, kurşun endüstrisinde çalışmak ve asbestoza maruz kalmak

*Radyasyon

*Kronik böbrek yetmezliği nedeniyle uzun süreli diyaliz tedavisi görmek

*Hemodiyaliz programında olan hastalarda böbrek kisti ve böbrek kanseri riski daha fazladır.

Böbrek kanserleri erken dönemlerinde sıklıkla herhangi bir belirti veya şikayet oluşturmaz. Böbrek kanserinin büyümesi ile birlikte bazı belirtiler ortaya çıkabilir. Bunlar;

Belirtileri neler?

*İdrarda kan varlığı: Gözle görülebilen kanama veya sadece idrar tahlilinde görülebilen mikroskobik kanama şeklinde olabilir.

*Böbrek muayenesinde ele gelen kitle

*İştahsızlık

*Kilo kaybı

*Tekrarlayan ateş

*Devamlı olabilen yan ağrısı

*Genel halsizlik ve kendini kötü hissetme

*Tansiyon yükselmesi ve anemi (kan değerlerinde normalin altına inme) böbrek kanserlerinde görülebilir.

Yukarıda bahsedilen belirtiler böbrek kanseri dışındaki hastalıklarda da gözlenebilir. Bu belirtileri olan kişiler doğru teşhis ve tedavi için en kısa zamanda bir üroloji uzmanına başvurmalıdır. Ancak unutulmamalıdır ki erken dönem böbrek kanserlerinde hiçbir belirti olmayabilir. Bu nedenle doktora başvurmak için yukarıda bahsi geçen belirtilerin ortaya çıkması beklenmemelidir. Zira erken dönemde yakalanan böbrek kanserlerinin tedavi başarısı ve buna paralel olarak da tedavi sonrası yaşam süresi çok daha fazladır.

Böbrek kanserleri iyi ve kötü huylu olabilirler. Çok sık görülen ve çoğu zaman rastlantısal olarak fark edilen böbrek kistleri özellikle basit böbrek kistleri- iyi huylu kitleler olup kanserden tamamen farklıdır. Ancak böbrek kisti saptanan hastalar gereksiz yere paniğe kapılır ve tedavi arayışı içine girerler. Gerçekte böbrek kistleri çoğu zaman tedaviyi bile gerektirmezler, yalnızca izlemek hemen daima yeterli olur.

Böbrek kanserinin tanısı için araştırmalar tıbbi hikaye, muayene ve genel sağlık durumunun değerlendirilmesi amacıyla kan ve idrar örnekleri alınmasıyla başlar. Bunun yanı sıra böbrek ve çevre organların değerlendirilmesi amacıyla da çeşitli radyolojik tetkiklerden faydalanılmaktadır. Bunlar arasında ultrasonografi, İVP, bilgisayarlı tomografi, MRI gibi tetkikler yer alır. Bir kez böbrek kanseri ön tanısı konulduktan sonra hastalığın yayılım derecesi anlamak amacıyla doktorunuz ek tetkikler isteyebilir.

Böbrek kanserlerinde tedavi

Cerrahi tedavi

Böbrek tümörünün tedavisi hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve kanserin yayılım derecesine (evre)göre belirlenir. Böbrek kanserlerinde birinci basamak tedavi cerrahi yöntemle mevcut kanserli dokunun tamamen çıkarılmasıdır. Ancak unutulmamalıdır ki cerrahi ile tam tedavinin sağlanabilmesinde kanser derecesi ve evresi çok önemlidir.

Erken saptanabilen böbrek kanserlerinde cerrahi ile tam tedavi sağlama şansı oldukça yüksektir. Kanserin evresi, büyüklüğü ve sayısına göre değişmek üzere radikal operasyon (böbrek, böbrek üstü bezi ve etrafındaki zar ve yağ tabakaları ile birlikte tamamen çıkartılması) yada parsiyel operayon (kısmi olarak yalnızca tümörün çıkarılması) söz konusu olabilir. Cerrahi teknik cerrah tarafından belirlenmek üzere açık operasyon yada laparoskopik denilen kapalı yöntemle olabilir. Kalan böbrek normal ise, hastalıklı böbreğin alınması böbrek fonksiyonları açısından herhangi bir sorun yaratmaz. Çıkarılan örnekler histopatoloji yöntemiyle incelenir ve tümörün cinsi, karakteri ve yayılım derecesi belirlenir. Bu, hem tanıyı kesinleştirir hem de yayılım hakkında bilgi verir.

İmmünoterapi

Ameliyattan sonra hastalığın derecesine göre gerekirse immünoterapi denilen ek bir tedavi yöntemine başvurulabilir. Biyolojik tedavi (immünoterapi) aslında vücutta da doğal olarak üretilen savunma sisteminin silahları olarak nitelendirilebilecek maddelerin dışarıdan vücuda verilmesi suretiyle biyolojik yapının daha iyi kullanılmasını ve güçlendirilmesini amaçlar. Bu maddelerin uygulanması bir program dahilinde olmaktadır.

Yan etkileri nedeniyle son derece dikkatli ve deneyimli merkezlerde uygulanması uygundur. Biyolojik tedavi sırasında hasta yan etkilerinin izlenebilmesi için çoğu kez hastanede kalır. Bu tedaviler yan etki olarak kas ağrısı, halsizlik, dikkat kaybı, ateş, kusma ve ishale neden olabilir. Hastalar genelde kendilerini çok yorgun hissederler. Bazılarında deri dökülmesi olur. Bu problemler çok ciddi olabilir ama tedavi bitince bu etkiler kaybolur.

Radyoterapi

Radyasyon tedavisi vücut dışındaki radyoaktif bir kaynaktan gelen yüksek enerji içeren ışınların kanser hücrelerini öldürmek için kullanılmasına dayanır. Kemik tutulumu olan hastalarda kullanılmaktadır.

Kemoterapi

Kemoterapi kanserli hücreleri öldürmek için ilaç kullanılmasıdır. Diğer bir çok kanserde etkili olmasına rağmen böbrek kanserinde çok sınırlı bir etki gösterir. Buna rağmen araştırmacılar yeni ilaç ve ilaç kombinasyonlarını denemektedirler.

Hormon tedavisi

Hormonlarla hücrenin büyümesi kontrol altına alınmaya çalışılır. Hormon tedavisi ilerlemiş böbrek kanserlerinde kullanılır.

Takip

Akılda tutulması gereken önemli bir nokta böbrek kanserlerinde cerrahi tedavi sonrası uzun yıllar boyunca düzenli takiplerin hastalığın kontrolü açısından önemli olduğudur.