Vajinal akıntı ve tedavisi…


Vajinal akıntı rengi, kokusu ve beraberinde getirdiği şikayetlerle ciddi hastalıkların habercisi olabilir.

Vajinal akıntının nedenleri nelerdir, akıntı ne zaman normal, ne zaman hastalık belirtisidir? Akıntı konusunda merak ettiğiniz sorunların yanıtlarını Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kağan Kocatepe veriyor…

Hangi vajinal akıntılar normal kabul edilir?

Akıntı beyaz ya da şeffaf renkteyse, günde bir kez hijyenik ped kullanımından daha fazlasına gerek duyulmuyorsa, beraberinde kötü koku, idrar yaparken yanma gibi rahatsızlıklar yoksa, bu fizyolojik akıntı olarak kabul edilebilir. Fizyolojik akıntı, o bölgenin sürekli olarak temizlenmesini sağlamak amacıyla oluşur.

Vajinal akıntısı yoğun olan kadınlar nasıl bir günlük bakım uygulamalı?

Akıntısı yoğun olan ve doktor tarafından fizyolojik akıntı tanısı konmuş olan kadınların yapacağı tek şey günlük ped kullanmak. Onun dışında akıntıyı azaltacak tıbbi bir yol yok. Belki doğum kontrol hapı kullanılabilir. Yanlış bir uygulama olarak bazı kadınlar vajina içini temizlemeye yönelik ürün kullanabiliyorlar. Bu belki işe yarayabilir, ama doktor fizyolojik akıntı tanısı koyduğu sürece kadın ne yaparsa yapsın akıntı geri dönecektir.

Vajinal akıntının rengi ve kokusundan ne tür sorunlar anlaşılabilir?

Vajinada oluşan üç tür enfeksiyon var: Birincisi, peynir kesiği tarzında akıntı ve kaşıntı şeklinde belirtileri olan mantar enfeksiyonu. İkincisi, en sık görülen belirtisi kötü kokulu, yeşil veya kahverengi akıntı olan bakteri enfeksyonu. Üçüncü enfeksiyon türü ise kötü kokulu akıntı, idrar yaparken yanma ve kasık ağrısı belirtileri olan gardnerella.

Bakirelerde vajinal akıntı nedenleri nelerdir?

Cinsel yaşamı olmayan kadınlarda en sık görülen hastalığın mantar enfesiyonu olduğunu söyleyebiliriz; bakteriyal enfeksiyon çok olağan değil. Bakire olanlar da çok rahat bir şekilde doktora gidebilmeliler. Bakire olsalar bile numune almak için ince çubuklarımız var, onları mikroskop altında incelemek yoluyla tanı koyabiliyoruz.

Hamilelik döneminde ne tür vajinal akıntılar görülebiliyor?

En sık görülen akıntı, fizyolojik akıntıdır. Şeffaf veya beyaz renkli ve beraberinde hiçbir şikayet getirmeyen akıntıdır bu. İkinci sıklıkta görülen akıntı nedeni, mantar enfeksiyonudur. Peynir kesiği renginde akıntı ve bareberinde kaşıntı da varsa, bu mantar enfeksiyonudur. Zaten hamilelikte en sık görülen enfeksiyon türü budur. Üçüncü bir akıntı nedeni, amniyo sıvısının gelmesidir. Bu çok ciddi bir sıkıntıdır, mantar enfeksiyonu ile karışabilir.

Özellikle hamileliğin 20’nci haftasından sonra su gibi bir akıntı söz konusuysa, amniyo sıvısının gelip gelmediği kontrol edilmelidir. Bakteriyel enfeksiyonlar da söz konusu olabilir. Bunlar cinsel yolla bulaştığı için erkek dikkatli olduğu sürece görülmez. Görülürse erken doğuma neden olabileceği gibi normal doğumda bebeğe bulaşarak bebekte ciddi sorunlara yol açabilir. Mantar enfeksiyonu bebeğe bulaşsa bile soruna neden olmaz.

Hangi hastalıklar vajinal akıntıya neden olur?

Mantar enfeksiyonu, o bölgedeki koruyucu bakteri topluluğunun azalması sonucunda oluşur. Hamilelik, doğum kontrol hapları, antibiyotik kullanımı, kontrol edilmemiş şeker hastalığı gibi etkenler nedeniyle mantar enfeksiyonu ortaya çıkabilir. Onun dışında bakteriyel enfeksiyonlar, genelde hijyen bozukluğundan dolayı oluşur. Çokeşli cinsel yaşamı olan bir erkekle beraber olmak, ortak iç çamaşırı kullanımı, hijyeni bozuk olan alanda yaşamak hijyen bozukluğu sebepleridir. En sık görüleni, erkek tarafından getirilen enfeksiyondur.

Vajinal akıntısı olan kadınlar hangi durumlarda doktora başvurmalı?

Önceden beri var olan ve şikayete neden olmayan bir akıntıysa, fizyolojik akıntıdır ve doktora gitmeye gerek yoktur. Ama birden ortaya çıkmış, beraberinde kötü koku, kaşıntı getiren, rengi kahverengi ya da sarı olan akıntılar görüldüğünde ya da ilişki sonrasında kanamalar oluştuğunda doktora başvurmak gerekir.

Mantar enfeksiyonu, bakteriyel enfeksiyon, rahim ağzında yara ya da başka bir oluşum çıkabilir. Doktor, smear testi, gerekirse vajinal kültür alır ve gözle muayenede eğer numune alıp mikroskop altında incelerse tanı koyabilir.

 

Sistit olduğunuzu nasıl anlarsınız?


gecegiyimcomHer 5 kadından birinin en az bir kez yaşadığı idrar yolu enfeksiyonu sistitin oluşma nedenleri, tedavisi ve alınabilecek önlemler…

İdrar yolu enfeksiyonları özellikle biz kadınların oldukça sık rastladığı hastalıklardandır. Biz burada basit enfeksiyonlardan sistite değineceğiz. Onun nedenlerini ve tedavi yöntemlerini sizlerle paylaşacağız… Unutmayın, sistit ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır. Çünkü sistit, ihmal edildiği takdirde kronikleşebilir, üriner sistemde (mesane ve böbreklerde) kalıcı hasara neden olabilir.

Kadınların anatomik yapıları erkeklerden daha farklıdır; kadınlarda üretra daha kısadır, işte bu yüzden kadınların sistit olma riskleri daha fazladır. Her 5 kadından birinin yaşamının herhangi bir döneminde en az bir kez sistit geçirdiğini biliyor muydunuz?

 

Sistit neden oluşur?

Yanlış ve eksik genital temizlik

İdrar kanalının kısalığı

İdrar akımının engellendiği durumlar (üriner sistemde taş, tümör veya sonda gibi yabancı cisim bulunması)

Nörolojik olarak mesanenin boşalamaması

Şeker hastalığı

Hamilelik

Yaşlılık

Düzensiz cinsel ilişki ( sistit yeni evlilerde daha sık görülür ki buna ‘Balayı sistiti’ denir )

Menopoz dönemi

Erkeklerde prostat ve üretra hastalıkları

Belirtileri nelerdir?

İdrar yaparken yanma, sızı ve ağrı

Sık idrara çıkma isteği

İdrara çıkıldığında az yapma

Acil idrar yapma hissi

Tam boşalamama hissi

Kötü kokulu ve bulanık idrar

Cinsel ilişki sırasında ağrı duyulması

Kasıklarda ve göbek altında ağrı olması

İdrarda kan olması

Tedavisi nasıl yapılır?

Basit sistit tedavisi doktor kontrolünde 3-5 günlük antibiyotik kullanımı ile yapılabilir. Ancak doktorunuzun önerisine göre bu süre uzatılabilir de…

Sistitten korunmak için nelere dikkat etmeli?

Günlük su alımı en az 2 litre olmalıdır. Su bakterilerin mesaneye tutunmasını engeller ve dışarı atılmasını sağlar.

Kahve, koyu çay, alkol gibi içecekler ve acılı baharatlı yiyecekler en aza indirilmelidir. Bunların mesane üzerine uyarıcı etkileri vardır.

Mümkün olabildiği kadar sık idrara çıkılmalıdır. İdrarı tutmak mesanedeki bakterilerin mesane duvarına yapışmasını ve enfeksiyon oluşmasını kolaylaştırır.

Tuvaletten sonraki temizlik doğru olmalıdır. Temizlik önden arkaya doğru yapılmalıdır. Böylece bakterileri idrar kanalına doğru taşımamış olursunuz. Sadece kağıtla silinmek yeterli değildir. Anal bölge mutlaka bol suyla yıkanmalıdır. Ancak aşırı hijyen takıntısı normal vajinal florayı bozabileceğinden dikkatli olunmalıdır.

Vajinal deodorant, parfümlü sabun, pudra kullanımı idrar kanalını tahriş edebileceğinden dolayı bu tür ürünler kullanılmamalıdır.

İç çamaşır tercihi doğru yapılmalıdır. Genital bölgenin nemlilik oranını artırarak bakterilerin üremesini kolaylaştırdığından, sıkı, dar pantolonlar ve naylonlu iç çamaşırlar giyilmelidir.

Pamuklu iç çamaşırlar tercih edilmeli ve her gün değiştirilmelidir.

Cinsel ilişkiden sonraki erken dönemde idrara çıkılmalıdır. Bu durum bakterilerin yayılmasını önlemektedir.

Menopoz sonrası dönemde östrojen kremleri kullanılmalıdır.

Özellikle yaz aylarında havuz sistitine dikkat edilmelidir. Kalabalık ve kirli havuzlara girmekten kaçınılmalıdır.